(XX)
Peşinde seğirttiğim gölge, henüz benim değil
*
Ne kitaplar beni ağulasın diye yazdım,
Ne de zambak peşinde koşan;
Acemi çaylaklar için!
Ayı ve suyu dileyen
Basit kişiler için yazdım:
Düzen isteyen, ekmek ve şarap isteyen
Alet ve gitara isteyen
Basit halklar için
Halk için yazdım,
Şiirimi köylü gözleriyle okuyamayan.
Yaşantımı zehir zıkkım eden hava
Ve bir satır, kulaklarına ulaşacak bir gün:
İşte o zaman,
Başını kaldıracak basit emekçi
Ve taşlarla dövüşen madenci gülümseyecek
Alnını kaldıracak kürek işçisi
Ve şahane balığın pırıltısını daha iyi görecek
Balıkçı;
Ve elleri tutuşacak
Ve biraz yıkanınca
Kokulu sabunlar içindeki çarkçı
Bakakalacaklar şiirlerime
“Belki bir arkadaştı” diyecekler
*
Başka taç istemem,
Bu bana yeter!
*
Çıkınca fabrika ve madenlerden,
Şiirim toprağa karışsın istiyorum
Zulüm gören insanın zaferine, havaya.
Ve genç bir delikanlı,
Ağır ağır ve madenlerle ördüğüm yaşamı
Açınlasın diyorum
Köşe bucak saçılan bir kutu gibi.
Doldursun ruhunu içine
Ellesin fırtınalara.
Benim de şen olsun yüreğim
Boralı yüceliklerde.