bir dorukta kar kurduyum
görülmüs mü dagın pes ettigi
ben onun yurduyum o benim onurum
bana kar yagarken vurdular onu
su bassa bogardı ama insan bastı
ıssız bir gecede apansız
kırmasın diye bir postal kapımı
bir mekan buldum kendime kapısız
acı bana ben daga yaslanmısım
göklerle ülfetim kavi
uslanmısın kanlı dereye bes kez inince
nagmesi ne hos mesteyler beni
caddeleriniz somurtkan dev mezar apartmanlarınız
ehlilerinizi evlere mahpus etmissiniz
motosikletli gerillalarınız ojeli teröristleriniz
evcillestiremedikleriniz mahpushanelerde seyip
bak sehrin ısıkları ipiliyor uzakta
zeynis’in gözleri gibi fersiz donuk
gözyası çelik yelegimi kalbura çevirdi
ben gidende lo zeynis sana konuk
gözlerim. gözlerimin fen sönüyor
çam kokusu savruluyor burnuma
iste kanım karın dudaklarında
postalları yok ama
tepemde yırtıcı kuslar dönüyor
kabzasından kavrayıp çekilmiyor
bu can, bir hançer gibi kınından
bre, ölmek öldürmek gibi olmuyor
1986