Ol benim sarı tanburam
Senin aslın ağaçtandır
Ağaç dersem gönüllenme
Kırmızı gül ağaçtandır
Ali Fatma’nın yari
Ali çekti Zülfikar’ı
Düldül atının eğeri
O da yine ağaçtandır
Ali gitti Hakk’a yetti
Zülfikar’ı derya yuttu
Sa’d-i Vakkas bir ok attı
O da yine ağaçtandır
Nurdandır Kabe eşiği
Cihanı tuttu ışığı
Hasan Hüseyin’in beşiği
O da yine ağaçtandır
Yeter Pir Sultan’ım yeter
Dertlilere derman katar
Türlü türlü meyve biter
O da yine ağaçtandır