1
Bir öpüş su içiyor maşrapasından gecenin,
her dudak yalnızlığımızın peşinde,
batık gemileri dirilen güneşleriyle
göksel balıklarına karşıcı gelebilir mahalle.
Ne güzel ölüler vardı bir vakitler,
yüzler, şimdi dirilerin bil çaydanlığı boş,
omuzları sarkık ceketler içinde,
çayırdaki evlerinin gözleri kör,
bir adamın boşluğunca sırtını denize dönmüş
kedileri nokta gibi sedirde,
unutulmuş bir anı kalıntısı gibi uzaktalar
içleri yok kutularıyla baş başa.
Yeniden uyumalı o kuşla kanadının altında,
aktarmalı damlayan suyu yavaşça
oluklarına ruhumuzun,
neresini veriyorsak yine orası,
örselemeden, incitmeden.
2
Her sabah bir gül tutarak uyanıyor,
her akşam bir sofranın dikeninde
uzatıyor saçlarını unutmak için,
dişlerini biliyor ya da bilmiyor,
avuçları belli ki güneşe dönmek için,
yür
……….
……….