Bunları da Okuyun

    Kozanoğlu Destanı 3 Şiiri – Dadaloğlu

    29 Aralık 2021

    Kurtuluş Yok Olalı Dâmâd Elinden Kızlarun Şiiri – Aşık Çelebi

    29 Aralık 2021

    Sabahtan Uğradım Ben Bir Güzele 4 Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Kime Ölsem Kimin Umurunda Şiiri – Betül Tarıman

    29 Aralık 2021

    Vedalaşma Ve Huzur Hakkı Şiiri – Tarık Tufan

    29 Aralık 2021

    Ağustos Şiiri Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    29 Aralık 2021

    Dağ Kadını Şiiri – Robert Frost

    29 Aralık 2021

    Sıralar Şiiri – Behçet Necatigil

    29 Aralık 2021

    Savaş Şiiri – Antonio Machado

    29 Aralık 2021

    Armağan Şiiri – Ayten Mutlu

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Nevzat Çelik»Müebbet Türküsü Şiiri – Nevzat Çelik

    Müebbet Türküsü Şiiri – Nevzat Çelik

    Nevzat Çelik- Nevzat Çelik
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Müebbet Türküsü

    1

    önce kol sonra sürgü sonra anahtar açılır kapı
    itilirim sırtımdan ben ebedi kiracı kesilmiş hükmüm
    önce sürgü sonra kol sonra anahtar kapanır kapı
    bir ömür boyu diri diri içmek için gövdemi
    dolanır bacaklarıma balçık gibi ağır bir karanlık
    çırpınsam küçücük pencerede çifte çapraz parmaklık
    üstünde yüzüme örtülür binlerce kare demirörgü
    her karesinde oyulmuş bir göz gibi kanar gökyüzü
    batan güneşim kapının önünde kıpkızıl asılırım biran
    ranzam tavana ranzam yere ranzam göğsüme çakılı
    kımıldasam göğsüm boydan boya yırtılacak sanki
    duvarlarını üstüme yıkacak hücrem adım atsam
    adım atsam apansız kurşun değdi kanadına kuşun
    tutun beni önüm berbat uçurum bu kimin sesi
    bırak torbanı atlas’a ödüldür gökkubbeyi taşımak
    düş kırıklığına salan salsın gözlerini bırak
    ranzanda yatak yatakta düşlerin dağınık kalsın
    yürü delikanlım beton altında toprak uyansın
    duvarı duvara vur ateş gibi bir ıslık tuttur
    yürü a benim deli gönlüm yürü kesilmiş hükmün

    2

    şarkılar türküler skeçler camdan cama gülücükler
    -olur böyle şeyler takma kafanı yatarız be-
    gecede ay mı var alttan alta katılaşan bir şey
    olur böyle şeyler takmıyorum kafamı yatarız be..
    biter havalandırma eğlentisi de gecenin bir yerinde
    son sigaranın ateşi kararır dostlar uykuya varır
    gece sefası bu mevsim açar mı gecede ay mı vardı
    idamdan müebbete düştüm müebbetten hücreme
    belki sıcaktı şubat gece karla başladı fakat
    en güzel yüzünü resminin yüreğime ters kapadım
    kırdım belleğimin bütün sırrı dökük aynalarını
    ranzam soğuk ranzam ayaz ranzam kar
    altımda demir üstümde ışık yanımda duvar
    üşür ellerim sensiz ellerim öksüz ellerim
    nerde portakal bahçesi kadar sıcak memelerin
    dönerim gene duvar gene soğuk gene ayaz
    düşlerim seni almaz düşlerime müebbetim sığmaz
    bir dal fesleğen taksan da saçlarına yorulursun
    güneşi yatırsalar koynuma ısınamam
    bir yerine vardım ki gecenin sen yoksun

    3

    bir yerine vardım ki gecenin sen yoksun
    sen yüreğimin dağlarında sakladığım kaçak kız
    seni sunuyor kar yüklü dallarıyla çam ağaçları
    kimliğin bende saklı uzanıp alsam alnın apak
    gece balçık gibi yapışıyor ellerime saat kaç
    tende yaşanmayacak aşkımız anladım tenimde isyan
    yorgunum ranzama uzansam gözlerimi kapatsam
    bir daha açmasam beni bu kapkara suskunluk
    beni öldürecek diyorum avaz avaz düşüyorum
    asama dikse anam kapımızdan balkona tırmansa
    akçamların kokusunu sen saçlarından savursan
    üç yanı sırılsıklam ülkem gibi hep acı dalgalara dirensen
    yanağından mutlu bir damlanın yuvarlandığını görsem
    kar da eridi çamur sonra yağmur sokaklar çıplak
    asfalt makadam bulvar ayaklarda o bildik bıçak acısı
    haki gömleğinden bir düğme aç ellerimden üşüyorum
    şafakları yunus çıkarsa ağlarından balıkçılar beter ağlar
    dudaklarında uzayan sigara külü martı kanatları ve türkü:
    bir dal fesleğen taksan da saçlarına yorulursun
    bulaşıyor dilime beni ağzınla sustur susturacaksan

    4

    sabah oldu beni ağzınla sustur susturacaksan
    gazeteyle uzatıldı mazgaldan dürülmüş bir yangın gibi
    korkunç acılarıyla ellerime on üç yıl öncesinin vietnam’ı
    pirinç tarlaları bambu evleri insanları yani kavgaları
    1972 trag bang köyü ve temmuz güneşi
    ve yankee ve napalm yani ölüm bulutları
    yapışıyor sırtlarına çocukların çocukların bacakları tutuk
    çığlıkları var fakat ağızlarında boylarından büyük
    ilkokul çağında saçı kara çığlığı yangın küçücük kızın
    bant çekmişler göbeğinin altına ne ayıp ne yasak
    kaçıyor o güzelim çocuk bütün insanlığıyla çıplak
    elinden tutmalı göğsüme basmalı göğsümde soluklandırmalıyım
    benim de gözlerim yanaklarıma doğru çekilmeli acıdan
    ağzımı kulaklarıma dek yırtarcasına haykırmalıyım
    payıma düşeni almalıyım yedi milyon ton bombadan
    işte ben her acıda böyle sırılsıklam şaşkınım
    haykırılmış her çığlık burda benim ağzımı yakıyor
    durma kanıyor acılarım gövdemin neresine dokunsam
    kaldırmadan demir parmaklığı insanla insan arasından
    canım sevgilim ben bu yaraları kabuk bağlatmam

    5

    alnım parmaklığa gömülü alnımda tarifsiz hasret
    dörtbir yanım idam dörtbir yanımda türküleşen müebbet
    ne bir yıldız kayar üstünden ne bir çiçek açar
    hücreler burada susuz kör
    ……….
    ……….

    Müebbet Türküsü Şiiri - Nevzat Çelik Müebbet Türküsü Şiiri - Nevzat Çelik şiiri Nevzat Çelik şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Güneş Gibi Şiiri – Nevzat Çelik

    Maceram Şiiri – Nevzat Çelik

    Sınamak Şiiri – Nevzat Çelik

    Ne Fayda Şiiri – Nevzat Çelik

    Zindanda Gecenin Önyüzü Şiiri – Nevzat Çelik

    Öğüt Şiiri – Nevzat Çelik

    Bunları da Okuyun

    Sorgulama Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Güzergah Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Ravinin Cinayeti Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021

    Do Minör Daktilo Konçertosu Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Köroğlu

    Sür Atı Gidelim Ayvaz Şiiri – Köroğlu

    Köroğlu

    Ne durursun Şanlı Ayvaz Düşek yollara yollara Bizi bekler Benli Döne Sorar yellere yellereSür atı…

    Tek Kelime Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021

    Ay Yüzlü Güzel Konçuy Şiiri – Hüseyin Nihal Atsız

    29 Aralık 2021

    Gel İmdi Oku Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum Şiiri – İlhan Berk

    29 Aralık 2021

    Bugün Ne? Şiiri – Cemal Süreya

    29 Aralık 2021

    Seni Şiiri – Arif Nihat Asya

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Abdurrahim Karakoç şiirleri Agah şiirleri Karacaoğlan şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ruhsati şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.