Bunları da Okuyun

    Kaplar Denizin Yüzünü Şiiri – Behçet Necatigil

    29 Aralık 2021

    Divan-kebir’den Seçme Rubailer 4 Şiiri – Mevlana Celaleddin Rumi

    28 Aralık 2021

    Eski Bir Hüzünle Şiiri – Ahmet Telli

    28 Aralık 2021

    Farsça Kıt‘a Ve Müfredler 2 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Ay Mı Doğmuş Gün Mü Doğmuş Şiiri – Ignac Kunos

    29 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 203 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Müfredât 174 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Öptüm Seni Şiiri – Refik Durbaş

    21 Mart 2022

    Nuruna Kıldı Nazar Ol Halik-ı Pervane Şiiri – Seyyid Nesimi

    29 Aralık 2021

    Hey Erenler Bir Hayale Uğradım Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Cahit Koytak»Köşe Şairi Şiiri – Cahit Koytak

    Köşe Şairi Şiiri – Cahit Koytak

    Cahit Koytak- Cahit Koytak
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bunca çimen, bunca çiçek, bunca ezgi,
    bunca ahenk
    Ve oyun ve sanat ve rüya ve gerçek…
    Bin bir yüz, bin bir maske ve mizansen karşısında
    Kaya gibi yerinden oynatılmaz şairler,
    ‘Sarsılmaz’ şaireler –farkındayım, farkında-
    ııh! deyip dudak kıvırıyorlar bana.

    Eleştirmenler kem küm edip susuyor.
    İsimsiz ve çehresiz okursa, daha güzeline, daha
    görkemlisine zaten alışık gibisine
    Okuyup geçiyor, okuyup geçiyor
    benim ‘şen’ terennümlerimi.
    Ve tüketerek, böylece, gizliyor faniliğin
    –sanatmış, bilgelikmiş, falan, feşmekân…
    her şeyi bir avuç toza çeviren- gündelik elemini.

    Bense, inanır mısınız, onlar, şöyle derinden
    bir oh çekip rahatlasınlar diye,
    Diyorum ki kendime, artık açıklayayım,
    Bu, halatları yılanlara çevirme sanatının sırrını,
    Bu, bütün zamanların, bütün sanatlar için
    bilinen en eski ‘numara’sını!

    Dinleyin, siz ey yaratıcı şairler,
    siz ey aklın güzellik uykuları,
    siz ey akıl hocaları yüreğin,
    Kiminiz legolarla, kiminiz sözcüklerle
    Pek şirin, pek yüksekçe,
    Ama yine de akla ve yüreğe sığan,
    Kolay yenilir yutulur kulecikler
    dikerken dergi sayfalarında,
    Ben, bu gazete köşesinde, ateş yiyen, ateş içen,
    ateş soluyan
    Ve solungaçlarından, burun deliklerinden,
    Gül, yasemin, karanfil vesaire vesaire püskürten
    mekanik bir semender icat ettim kendime,
    Bir ‘geri dönüşüm’ makinesi, sizin anlayacağınız…
    (Şiir makinesi de diyebilirsiniz ona.)
    Olay bu, ve ‘numara’ ortada!
    Var mı yazdıklarım üstüne başka merak edilen!

    Burada, sorulmadan, ben vurayım açığa
    daha büyüğünü sırların:
    Hayatta herkesin bir hüneri,
    bir marifeti var, öyle değil mi ama.
    Herkes, kendi cirmine göre, kimi buğday,
    kimi mısır, kimi soya fasulyesi,
    Kimi de cam çakıl öğüten bir değirmenin mucidi.
    Benimki de aslında o kadar farklı değil bundan,
    Görünüşte basbayağı o değirmenlerden biri.
    Yani buğdayı, mısırı, camı, çakılı
    altına, elmasa yahut yakuta çevirmiyor, hayır,
    Farkı yok bu bakımdan diğer makinelerden;

    Farkı şu: başka değirmenlere tane koyuyorsunuz,
    Değirmen una dönüştürüyor onu;
    Ama benim sarhoş makinem,
    haznesine un ya da kepek ya da kül
    ya da duman koyuyorsunuz, misal,
    Kanatlarının altından buğday, mısır ya da darı,
    Ya da kum çakıl ya da yıldız ya da dediğim gibi
    Ağzından gül, burnundan begonya, kulaklarından
    karanfil vesaire, vesaire çıkarıveriyor size.

    Cahit Koytak şiirleri Köşe Şairi Şiiri - Cahit Koytak Köşe Şairi Şiiri - Cahit Koytak şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Yüreğim Parmağımın Ucunda Şiiri – Cahit Koytak

    Yüreğe Yapılan Dövme Şiiri – Cahit Koytak

    Yol Arkadaşı Şiiri – Cahit Koytak

    Yalnızlık Kayzer’den Daha Güçlüdür Şiiri – Cahit Koytak

    Viyanalı Ermiş’in İtirafları Şiiri – Cahit Koytak

    Virtüöz Ölüm Şiiri – Cahit Koytak

    Bunları da Okuyun

    Şu Yoksul, Işıksız Sokaklardan Şiiri – Ataol Behramoğlu

    21 Mart 2022

    Ayna Şiiri – Altay Öktem

    29 Aralık 2021

    Balta Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Hesap Bildirim Cetveli Şiiri – Adnan Azar

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ahmet Selçuk İlkan

    Gözlerin Kal Diyor Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    Ahmet Selçuk İlkan

    Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda Gözlerin kal diyor, dudakların git. Bakışın anahtar, sözlerin kilit,…

    Han Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Hunu Dağı Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Baharın Geldiğini Neden Bilelim Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Seyr-î Sefâîn Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Sıkı Tutmalı Şiiri – Hasret Gültekin

    29 Aralık 2021

    Bahârın Geldiği Neden Bileyim Şiiri – Şah Hatayi

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Agah şiirleri Ruhsati şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Karacaoğlan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.