Dünya kokuşur, boşalır tarihin çöptenekesi
Önce Hitler gelir, bir ölü kadınla sevişmekten
Sonra Franko ve Mussolini
Korku getiren ayak sesleri
Ardından kırılarak açılan o kapılar
Sonun başlangıcı da olsa
Genede seyredilir
Kurdun bir kuzuyu yiyişi
Hala elindedir yaprakları dökük o zeytin dalı
İstesem de gelemez
Hiroşima’dan kalma o çocuk
Üstelik bir yangının içinden gülümseyerek
Bahçemin iklimini bulamam
Zaman ayıramam ki onu ekmeye
Oturup düşünsem
Neye yarar yeni bir yol arasam
İşte canım isteniyor sevincim çalınmıştır
Bir ölüm bırakılmıştır payıma
Yüzdükleri derimi omzuma atarak dünyaya girerim
Dağlar dayanmaz yaşanılanın sıcaklığına
Bu yüzden paramparça ve buharlaşmakta sular
Bundan toprağın durmadan çınlaması
Buzul çağı bitecekti bir zenci yakılmasa
Bölüşebilse insan kahvelerin nefesten ısısını
Konuşurken bir silahın gölgesi düşmese camlarına
Çaresiz yenilenir pası dökülür bu yaşantının
Aşkıma aşk gerekir
Umut aşktadır
Bırakılır düşüncelerin kör kuyulara anlatılması
Bu yüzden kan konuşur.