meğer söz karbon
bahçe rüya
yılanı derisinden soymaya
meğer ateş
meğer köz
değilmiş. meğer taş
üzümü olgunlaştırmaya
kimdi rüzgârını gömen
suskunluğun hırkasına
çinko dam çürüyor
gibi söz düşerken
zamanın burgacına
meğer ne gövde
ne ten
kuytundaki çayıra
girip at koşturmaya
meğer atım terli
soluğum dar
meğer yolculuk
sözün ıssız koynuna
(Kum 20, Kasım – Aralık 2003)