Ben sükuta göçmüşüm, sükut benim oylağım.(1)
Ben hayale göçmüşüm,
Hayal- arzularımı hakikata götüren
Elimdeki bayrağım.
Hayal gökte kanadım.
Yerde çapan Kırat’ım,
Denizdeyse yelkenim.
Sükut- mabedim benim!
Bıkmışım bu dünyanın hayli küylü sesinden
Sanırım kurtarmışım yerin cazibesinden.
Yerde her şey ölçülür, her şeyin bir haddi var.
Yerde deryaların da öz cezri var, meddi var.
Yerin kanunlarına baş eğmeyen hayalim
Benim sonsuz aşkımı sonsuzluğa taşıyor.
Sükutumla kol kola orda rahat yaşıyor
Bu hayatın şartı yok.
Varla yokun dünyada benim için farkı yok.
Kavuştuğum sükutu ama işitirim ben
İşittiğim bu sükut daha güçlü seslenir
Dünyanın ses küyünden.
Belki benim içimde çarpışan fikirlerin
Gür sesidir bu sükut.
Arzumun karşıdaki engellere vurduğu
Darbesidir bu sükut.
Hayal, sükut, muhabbet- şeref yolum, şan yolum
Allah’ın dergâhına beni götüren yolum.
Sükutu anlamayan ebedi gaflettedir.
Bir çerçeve içinde hangiyse bir haddedir.
Sükutun feryadını işitenler, duyanlar
Sonsuz ibadettedir.
Nisan 2001
(1) Oylağım: Meskenim
(Türkiye Türkçesi’ne Dipnotlarla Aktaranlar: Seriyye Agayeva, Bayram Gündoğdu)