Cennetten dünyaya Âdem gelince
Aramış Havva’yı yârân diyerek
Arafat Dağında bulup bilince
Sevmiş canım sana kurban diyerek
Sermayesi olan gider kârına
Bu günün işini koyma yarına
Mısır’da Züleyha aşkın narına
Yanmıştır Yusuf-ı Kenan diyerek
Gönül vücudunda gül almış harı
Dilinde bülbülün artmıştır zan
Nemrut İbrahim’i yaktığı narı
Yakmadı bülbüle gülsen diyerek
Ne maden ne kimya ne zer Seyranî
Aşkın deryasında yüzer Seyranî
Bir saz bir söz ile gezer Seyranî
El insan-ü abit ihsan diyerek