“Korkmuyor musunuz” diye sormuştum Zonguldak’ta bir madenci ağbime.
“Korkup da napacan” demişti, “korkuyla yaşanmaz ki.”
Kocaman harflerle ‘önce güvenlik ’ yazıyordu önünde konuştuğumuz duvarın üstünde.
Önce düşük maliyet.
Önce yüksek kâr.
Önce maksimum kapasite.
Önce karanlık.
Önce sessizlik.
Önce duman.
Önce ölüm.
Şimdi kriz masalarında kifayetsiz bir telaş.
Hiçbir yaraya derman olmayan başsağlığı mesajlarımız, gözyaşlarımız.
“Çizmelerimi çıkarayım mı” diyor mahşerin ortasında çok yüksek kapasiteli bir kalp sahibi,
“Ambulans kirlenmesin.” Bir de temizlik maliyeti eklenmesin masraflarınıza benden ötürü.
Hadi şimdi gider pusulasına yazın kardeşlerimizin vasiyetlerini.
Vergiden düşün babasız kalan çocukların acısını.
Soğuk rakamlar üzerinden bir hayat kurun karanlık ve ıslak maden dehlizlerinde.
Bu işin sorumlularını affetmeye hiçbir kulun gücü yetmez. Bunu ancak Yaradan yapabilir.
Allah sizi affetsin.
Çıkarın o pahalı çizmelerinizi.
Dünya daha fazla kirlenmesin.