Ayrılıp gitsem de senden, ömrümün tanında ben,
Ey Kazan ötesi! Sana döndüm daha çok severek ben.
O tanıdık kırlar, alanlar çekti evvela hissimi,
Cezbedince, bırakmadı, geri getirdi sonunda cismimi.
Sıksa da, sende yetimlikler, fakirlikler beni,
Ayırsa da akranlarımdan horluk ve kötülükler beni,
Geçti artık o zamanlar, uçtu şu kuş gibi;
Düşünüyorum, o günler, gördüğüm bir düş gibi.
Çarpsa da dalgaların, hiç almadı, boğmadı,
Sardı her tarafımı alev, yakmadı, kavurmadı.
Bu sebeple anladım ki, ey doğduğum yer, senin,.v,
Cana yakınmış dalgaların ve alevlerin!
Ne kadar güzelmiş, deren, çeşmen, kırın,
Yolların, sokağın, evin, ot yığının, ambarın;
Dört mevsimin, baharın, güzün, yaz ve kış günün;
Bütün, bütün ak şalvarın, kendir, çarık, çorabın!
Ve çobanın, köpeklerin, öküz, sığır, keçilerin;
İyidir bütün kötülerin, vardır bence, yokların.