Tenimden ruhum, çık, Tanrı ‘na yönel, git, dön geri!
Gitti ruhumun gıdası, döndü istibdat geri.
Gülme sen de, bu yalan dünyaya hiç bir zaman,
Ey güneş! Ebediyen çıkma, karar, bat tekrar.
Bahardır diye başınızı kaldırmayın, güller, goncalar!
Bilin ki, yanarsınız: Yeryüzü alevli istibdat yeridir!
Kalmasın dostluk, muhabbet, gerçek sevgi dünyada,
Burası cehennemdir, değildir Ferhat ile Şirin ‘in yeri.
Hizmeti bırakınız, zekiler, akıllılar ve dâhiler,
Bir daha doğmamacasına yok ol, sen de, istidat,
Siz de ey öldürücü hastalıklar, yerinizi terk ediniz,
Hepinizi içine alacak ölçüdedir, döndü istibdat,
Siz de mazlumlar güruhu, Tanrıya el uzatmayınız,
Kıyamet gününe kaldı haklar, reddedildi hepsi,
içki âlemleri, müzikler, danslar, oynamak, gülmek,
Herşey bitsin artık, yeryüzü sâdece feryat yeridir.
Ey kalem sen doğruyu yazma, göz boya, yalan yaz,
Bu mudur, doğruluk şiirlerini okuyup yazma yeri?