Göz değdi köyümün güzellerine
ELİF, yad ellere göçtü be Hasan.
SEVGİ size ömür; dört kulaç önce,
Ecel çorbasini içti be Hasan.
ASALET, babasız çocuk doğurdu
Nazlı HÜRRIYET’i haydutlar vurdu
Viraneye döndü TÜRKHAN’ın yurdu
Köyün tadı-tuzu kaçtı be Hasan.
ADALET felç oldu, yürür değnekle
NEŞE ne halt etsin soğan-ekmekle…
GÖNÜL delirdi de yol beklemekle,
İsyan bayrağını açtı be Hasan.
SAADET’in adı HÜLYA’dır şimdi
Her gün birimizi aldatır şimdi
UMUT’lar rüyada, faldadır şimdi
Unut, eski günler geçti be Hasan.
FAZİLET’i gelin ettik gurbete
Kimbilir… belki de gurbetten öte
Yağlı SERVET garaz eder ÜLFET’e
Ara yere nifak saçtı be Hasan.
ZEYNEP bize küskün, İFFET sürgünde
Rezalet, felaket yağar her günde…
Yedi HASLET verem olur bir günde,
ÜLKÜ kötü yolu seçti be Hasan.
Burada ne düğün, ne BAYRAM kaldı…
En güzel UMUT’lar dalda ham kaldı!
Korku, hasret, isyan, keder-gam kaldı
Binalar temelden uçtu be Hasan.
Işte böyle… Malûm ola hâlimiz
Naçar, böğrümüze düştü elimiz
Güven duyduğumuz her güzelimiz
Bizlere bir kefen biçti be Hasan.
(Vur Emri)