Birbir bıraktım onları birbir
birini bir parkın ıslak kanepesine
birini tityerek ağlayışına bir sokağın
birini bir alanın en ortalık yerine
ve birini de bir kapının önüne bıraktım
ve sonra hiç dönmedim geriye.
Şimdi uzak bir flüte üflüyorum dünyayı
artık bir başkasının çiçeğini büyütüyorum.