Haylaz bir mısra kırınca tüm kitabeleri
Bil ki bahar sırılsıklama kurmuş kendini
Takvim yaprakları acımasız olmuştur
Şarkılar söylenmiş şiirler okunmuştur
Zeval vakti inceden sızıyorken kan
Her cemre bir karmaşa bir korsan yolculuğa
Başka bir mevsime bir başka vuruluşa
Ordaydın
Orda canevimde
Yaraya biraz daha tuz basarken zaman
Hep aynı yalanın yalancısı
Eksik ve hep yanıltan bir kirli tarihti yaz
Bütün anılarda doludizgin
Hayatı yanlış okumuş bir ömrün seyir defteri sanki
Gez ve arpacığa eklenince gözlerin
Ordaydın
Orda canevimde
Virane bir bahtın omuzunda ağlarken zaman
Son sıcağı da çekilince bedenden yazın
Yeni dekorlarla hazana sarardı bir öykünün sahnesi
Kanadı kırık bir ünlem gibi gidenlerin ardından
Derinden çekilen bir of olurdu
Beynimin kılcallarını zorlardı keman
Ordaydın
orda canevimde
Değdiği yeri kanatıp dağlarken zaman
Kış uzun bir yoldu
Ağıtlarla sarmaş dolaş
Rüzgârın en delisi hırpalanmış dal
Bir çığ gibi inerdi üstümüze
Avcılardan avlardan arta kalan
Bir oyundu sanki provasız oynanan
Ordaydın
Orda canevimde
Bir ömrün üstüne karlar yağdığı zaman
Kim bilir kaç yılın kavli kaç acının vebali
Tarihin efsaneye çelmesi sanki
Daha başlamadan eskirdi zaman
Kopyalanmış tüm mevsim efektlerinden
Bırakmadı peşimi o iki imge
Biri aşk kaçmış gözlerindi bir ceylandan armağan
Biri de kurbanını arayan bir tetikçinin ayak sesleri
Ordaydın
Orda canevimde
Hayatın bağrına hançer saplarken zaman