Elmaya dokunuyorum elmanın sesi havada
Yukarı çıkıyorum dumanlı orman
Aşağı iniyorum deniz kara delik
Bir boşluk bulsam oradan çıkacağım
Taşlar çın çın sessizlik
Gölgelere dokunuyorum rüzgârın alnı
Işığın içinden geçip buluyor beni
Bakıyorum işitiyor deniz
Ağustos böceğinin yalın sesini
Taşlarda yalpa vuran rüzgâr topluyor
Balıkçı fenerinin orada yaban ördeklerini
Boş bir gururla dokunuyorum doğaya
İçimde delikanlı bir yaz hâlâ
Külrengi merdivenler iniyor denize
Deniz ruhumdaki bozulmamış uygarlık
Yapıtlarını gizleyen düzenci insandan
Yaşlı bir denizci gibi
İçimde sürüp gidiyor denizin serüvenleri