Bunları da Okuyun

    Uğur’a Ağıt Değil Övgü Şiiri – Ataol Behramoğlu

    28 Aralık 2021

    Neredeyse Yaşayacaktın Şiiri – Paul Celan

    29 Aralık 2021

    Tutsaklar Şiiri – Ernest Hemingway

    29 Aralık 2021

    Müfredât 100 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Dar Dünya Şiiri – Aziz Nesin

    28 Aralık 2021

    Firdevs-i Ala İçinde Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Yol Arkadaşı Şiiri – Cahit Koytak

    29 Aralık 2021

    Oğulları Ölen Analara Türkü Şiiri – Pablo Neruda

    29 Aralık 2021

    Gülmeleri Şiiri – Behçet Necatigil

    29 Aralık 2021

    Müfredât 10 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Ahmet Haşim»Siegfried Şiiri – Ahmet Haşim

    Siegfried Şiiri – Ahmet Haşim

    Ahmet Haşim- Ahmet Haşim
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Harp ve zafer, kolay bir iş değildir. Dünya savaşı, bunu bütün kavgacı milletlere öğretti. Şimdi Fransız toprağı üzerinde ölüm hayaletleri gibi dolaşan binlerce siyahlar giymiş matemli kadın; adım başında rast gelinen kör, topal, kulaksız, burunsuz harp malulleri; yarım saat içinde enkaz yığınları haline gelen binalar; bilhassa mütarekeden sonra Fransız servetini küle döndüren o müthiş para buhranı, savaşın bir golf partisi kadar basit veya bir kavgacı şiirin teşbih ve istiareleri gibi parlak bir şey olmadığını, ailesine bağlı ve parasını sever Fransıza iyice öğretti. Gerçi devlere yakışan bir himmetle bütün harabeler az zamanda ayaklandırıldı. Frankın tekerlenmesi durduruldu, banka kasaları ağızlarına kadar altınla dolduruldular; fakat felaketin ne pahaya tamir edilebileceğini tecrübeyle öğrenenler, bu suretle, trajik oyuna tekrar başlamayı arzu ettirmeyen bir olgunluğa ermiş oldular. Bu savaş sonu ruh hali birçok Fransız, Alman edebiyat ve fikir adamını, karşılıklı anlaşma için bir zemin hazırlanmasını düşünmeye sevk etmiştir. Yeni Fransız edebiyatının en güzel çehrelerinden biri olan ve evvelce mensup olduğu aşırı san’at cereyanlarından makul ve yeni bir estetiğe gelen Giraudoux’nun dört beş aydan beri, aralıksız Paris’te Comedie des Champs-Elysees’de ve aynı zamanda Berlin’de oynanan Siegfried isimli nefis piyesi, bu olgunluk edebiyatının en dikkate değer örneklerinden biridir.

    Piyesin ruhu şudur: Büyük bir aileye mensup bir Alman hemşiresi, savaş meydanında yaralı, çıplak, baygın bir halde bulduğu bir Fransız askerini kaldırtarak, aylarca devam eden bir anne şefkat ve ihtimamiyle onu hayata döndürür; aldığı yara tesiriyle bütün eski hatıralarından boşalan esir dimağı, Alman sistemleriyle yeniden terbiye ederek, eski Fransız askerinden taptaze, ateşli bir Alman vücuda getirir. Artık ismi Siegfried olan bu yapma Alman, yeni milletinin kaderini eline almış, onu yeni bir hayat idealinin en yüksek zirvelerine çıkarmıştır. Siegfried, şimdi bir Alman değil, Almanya’nın bütün deruni kuvvetlerini ruhunda toplayan bir Germen ırkı timsalidir.

    Piyesin esası bu mucizevi değişmedir. Yazara göre bir Fransızla bir Almanı birbirinden ayıran uzviyet ayrılığı değil, sadece zihinlerde biriken hatıraların mahiyet farkıdır. Herhangi bir sebeple, bu hatıralar unutulunca, birbirinden nefret eden iki hüviyet, birbirinin yerini alabilir.

    Alman filozofu Nietzsche de Giraudoux gibi düşünmüyor muydu? Bu filozofa göre milletleri birbirine düşman yapan tek kuvvet tarihtir. Geniş bir beşeri anlaşmanın meydana gelebilmesi için yapılacak ilk iş, tarih öğretiminin el birliği ile ortadan kaldırılmasıdır.

    Ahmet Haşim şiirleri Siegfried Şiiri - Ahmet Haşim Siegfried Şiiri - Ahmet Haşim şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Çıktığın Geceler Şiiri – Ahmet Haşim

    Kuğular Şiiri – Ahmet Haşim

    Ey Nisviyyet…şiir Nedir? … Şiiri – Ahmet Haşim

    Sürûd-ı Emel Şiiri – Ahmet Haşim

    Yasemin Ay Şiiri – Ahmet Haşim

    Şimdi Şiiri – Ahmet Haşim

    Bunları da Okuyun

    Gün Boyunca Şiiri – A. Kadir Bilgin

    29 Aralık 2021

    Ayrılık Saati Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Özgürlük Şiiri – Afşar Timuçin

    29 Aralık 2021

    Milletvekili Marşı Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Dadaloğlu

    Müşkül Halınan (Yaz Gelip De) Şiiri – Dadaloğlu

    Dadaloğlu

    Yaz gelip de beş ayları doğunca Bülbülün figanı gonca gülünen Bir fıkara bir zenginin yanında…

    Camii Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 97 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Nağme-i Dil-haste Şiiri – Ali Canip Yöntem

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Hacı’ya Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Başımızın Üstünde Bir Bulutun Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    29 Aralık 2021

    Hoşça Kalın Şiiri – Federico Garcia Lorca

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Pir Sultan Abdal şiirleri Agah şiirleri Karacaoğlan şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ruhsati şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.