Bir çıplak yamacın altında dere,
Yollardan gelinir şırıltısına
Ne söylüyor bilmem bu söğütlere?
Dalmışlar suların akıntısına.
Ufukta dalları kızıl bir orman,
Bürüyor yolların üstünü duman,
Benziyor değneğe yaslanan çoban,
Bir eski heykelin karaltısına.
Bir kanlı cenk teri olan bu vadi,
Bulanır ıssızlık içinde şimdi,
Dalmıştır yıllardan beri ebedi
Akseden bir mızrak şakırtısına.