Sıkıldık deyince sıkılıyoruz
Sevişip terlemenin yalnızlığından
Bir masa, iki masa, uzun bir kalabalık
Geceye bulaştık mı kan kırmızı bir yağmur
Salvador Dali’nin bıyıklarından.
Yalnızlık diyoruz Tanrı’ya özgü
Bize ne Tanrı’nın yalnızlığından
Bir kadın, iki kadın, uzun bir kalabalık
O çok kirpikli gözlükleriyle
Kendini kendisine anlatan.
Şaraba gidiyoruz çok zaman bıkmış
Gibi bir karanlığın lepiska saçlarından
Bir şiir, iki şiir, uzun bir kalabalık
İçkiye yaslandık mı Osmanlıca bir hüzün
Çıkıp da gelmiş gibi Nâilî Divanı’ndan.
Dışarı çıkıyoruz dışarı çıkmak için
Belki de çıkmak için kendi çıkmazımızdan
Bir sokak, iki sokak, uzun bir kalabalık
Ve aşk ne de olsa bir uzanıştır
Hep böyle tek kişide pek çok kişi olmaktan.
Evlere giriyoruz evlere girmek de var
Sevişip terlemenin yalnızlığından
Bir yatak, iki yatak, uzun bir kalabalık
Gecenin yangınında tükenmek daha iyi
Ve ölmek daha güzel dışarıda kalmaktan.