Issız bir adasın sen, aşklarla yalıtılmış,
Robenson’un son’unu sonE’yle birleştiren.
Hep’in olduğu yerde hiç’in izini süren,
Karlı temmuz gecesi/yaz ortasında bir kış!
Nasıl da sarıyorum cinselliğimle seni,
Kunt bir kalabalığın arasına dalarak,
Aldanışın öpücük adlı masum gizini
Hiç yaşamamış gibi, habire çoğalarak.
ıssız bir adasın sen, çocuksu ve çetrefil,
Bu adacıkta aşkın umut dolu gözü var,
Yokluğunla çoğalan benim, başkası değil.
Varlığın yaşatacak elbet yokluğun kadar,
Çılgın bir duyarlığın bende uç veren sesi
Yine sen olacaksın, yok sayarak herkesi.