Ey yalancı baharların düş gezgini
Sen kahkahalarınla yırtarken geceyi
Satarken anasını dünyanın
Gizli gizli bir kadın ağlar
Yoksul bir evde
Bir adam sabrının son çarşambasını yaşar
Atar kendisini umutların en son katından
Paramparça dağılır bedeni kaldırımlarda
Çocukları perperişan
Haberin olmaz
Sen o ucuz şarkıları mırıldanırken
Ağzında şımarık sakızı hayatın
Ve o umursamaz yüreğin
Bir hayatı daha çiğnerken bir delikanlı
Son mermisini sürer namluya son çığlığını basar tetiğe
Ve son nefesinde isyanı yalnızlığın, ihanetin
Haberin olmaz
Sen tozpembe düşler kurarken
Çizerken son model arabaların resmini
Dünya turuna uçarken hayallerin
Parçalarken ana lisanını türküsüz dilin
Bir öğretmen son dersini veri çocuklara
Anlatır dünyanın kaç bucak olduğunu
Ve insanların aslında ne kadar korkak
Ne kadar ahmak olduğunu
Vurur kendini sürgünlere
Haberin olmaz
Sen mışıl mışıl uyurken beşiğinde hayatın
Uyanırken taptaze sabahlara
İki genç dağlarda çarpışır
Ve paylarına bir mayın düşer kalleşçe
Bir şehit çocuğu babasına kavuşur solgun bir resimde
Diğeri bir yaban gülüne diker son bakışını
İkisinin anası ağlar öfkeli ama sessiz
Artık acılar yorgandır onların yüreklerine
Ve sadece
İki satır bir haber çıkar gazetelerde
Haberin olmaz
Ey sarhoş gecelerin vazgeçilmez sevdalısı
Sen kadeh kadeh tüketirken zamanı
Bir şair yakar bütün kitaplarını
Yırtar bütün yazdıklarını
Ve son şiirini yazar sokaklara
Ve tek satırlık bir mektup bırakır tanrıya
Yeter diye
Ve çekip gider bu dünyadan
Haberin olmaz