İşte gidiyorsun
Merdivenlerde bir ölüm sessizliği
Kül rengi yağmurlar sokaklarda
Üzerinde en çok sevdiğim ceketin
En acısı
Unut gitsin der gibi ıpıslak kirpiklerin
Ve ilk defa
Bu kadar aceleci
Ellerin ayakların gözlerin
Söylenecek ne varsa bitti -doğrudur-
Artık bu saatler
Kanadı kesik bir sevdanın
Kalemi kırık bir aşkın
Ve sayfaları yanık bir romanın sonudur….
İşte gidiyorsun
Ellerinle açtığın bütün kapıları kapayarak
Hayat verdiğin odalardan gölgeni de alarak
Ve sürgüne verip bütün düşlerimi
Dağ gibi bir adamı yakarak
Anlıyorum bu suskunluk
Bir aşkın açılmamış son mektubudur
Geride bıraktığın
Saksıda bir gelin çiçeği
Masada küskün bir anahtar
Yüreğimde parmak izlerin
Ve cevapsız yüzlerce sorudur
İşte gidiyorsun
Dikerek gözlerime o mağrur bakışlarını
Yıllardır düşlediğin zaferi kutlayarak
Ve masum bir veda gibi sokulup
Ellerinle yüreğimi parçalayarak
Tarihte bugün
Aylardan Eylül
Günlerden hüzün
Saatlerden ondur
Sen kazanmayı
Ben kaybetmeyi seçtim
Anlıyorum
Bu ikimiz için artık sondur
İşte gidiyorsun
Ve biliyorsun
Birazdan sol yanıma düşeceğim
Yaramın olduğu yana
Vurduğun yere yani
Ne de olsa ayrılık acıdır zordur
İşte karşında
Ağır yaralı bir adam
Bir avuç gözyaşı
Ve ihanet makamında bir şarkı
Suç mahallinde
Senden kalan son delil budur
Git hadi git vazgeçilmezim
Şunu bil ki
Dünyada bütün mezarlıklar
Senin gibi vazgeçilmezlerle doludur…
(‘Erkekler Hep Yalnız Ağlar’ kitabından)
www.erkeklerhepyalnizaglar.com
ww.ahmetselcukilkan.com.tr