I
Söğüt ağaçlarının
Bulutsu serinliği
Gümüşsü bir renge
Çevirirken akşamı
Uzak dağ başlarını
düşürür aklına
Çıkar sedef kakmalı
Gümüş çakını o zaman
Bir dal kes ışkınlardan
Ve usulca yaslan
Yaşlı bir çınarın yorgun göğsüne
Çınarlar ki ağırbaşlı
Ve biraz bilgedirler
Yorgun ve kederli
Gövdeleriyle onlar
Nice öyküler dinlemiş
Çok umur görmüşlerdir
Nice aşkların tanığı
Nice gizlerin suskun
Taşıyıcısıdır çınarlar
Ve bu yüzden saygın
Bir yerleri vardır
Halk duyarlığında
Ve derler ki onlar için
Kendilerinden başkasını ele vermemişlerdir
II
Uzak dağ başları
Yalnızlıkları getirir aklına
Bir de efkarlı türküleri
Ve senin yalnızlığın
Ancak dağlara sığabilir
Bir de türkülere
Belki bir zaman
Geçitler kapanmış
Koyaklar tutulmuş olabilir
Yabanıl sesler, ateşböcekleri
Kıpırdayıp durur çevrende
Bir de sessizlik
O zaman
Bir tutam kekik
Bir tutam dağlalesi kopar
Ve usuldan usuldan
Söylemeye dur
Eşkiya türkülerini
O türküler ki biraz kederlidir
Ama kendilerinden başkasını
Ele vermemişlerdir
Göreceksin önce çobanlar
Ses verecek sana
Sonra bütün bir doğa
Doğayı aldın mı yanına
Gürül gürül akan kalabalıksın
Üstelik eşkiya türküleri
Ve çınarlar seninledir
O zaman çekinme
Düş yollara