sanırım geleceğim, ellerimle başa çıkabilirim
yürüyüşümü değiştirdim, paçama çamur sıçratmıyorum
kuşkulanıp koşsam anlarlar o kumral kızı sevdiğimi
aradığım adresleri çıkarabilirler gezindiğim garlardan
korkarım ele verir beni avuçlarıma sürdüğüm maviler
telefona davransam, çeviremem numarayı, sesim tutuklanır
gelirim, yüzümü denizden kalan izlerle seçersiniz
dağların arka yüzleriyle bir çağrılır adım
boynuma diken dolasınlar, dayatacak alnım var
güneşe götürecek sırtım var, içimi üşütemezler
ağbilerim öğretti, yalnız suya teslim olurum
neresinden olsa yırtarım örümcek sessizliğini
ordan balkonlarımı güz yaprakları boğarken ayrılmıştım
şimdi salaş iskeleden gün batışlarına sataşıyorum
akşam kapımın önüne taş bırakıp sabah buluyorum
bir parça kum koyuyorum bileklerime karıncalar için
dikmiyorum gömleğimin söküklerini, böylesi daha iyi
kasaba delisi uğurluyor gittiğim her yerden, geliyorum
saçlarınıza saklanan kuşlarla karşılayın beni
kirpiklerimi telekleriyle siler, gözbebeklerimde uyurlar
serpin üzerine, bir onlar yabana atmaz beni
YALAN ŞİİRLER – YİNE ÇİÇEK TOZLARINA (Akif Kurtuluş)