çok önce miydi, elimizdeydi bir masada saatlerce susmak
boynumuzda güvercin gölgeleriyle kalkardık çınaraltından
gelirdin, su çağıltısını çoğaltırdın adımlarınla
kandilin fitilini kısar, rüzgarımla çözerdim saçlarını
omuzlarından topuklarına dökülürdü elbisen
çok önceydi, kulak memelerine koşacak kadar haylazdım
kirpiklerinden yüzüme dökülürdü ay kırpıntıları