Bunları da Okuyun

    Sen Yaralı Değilsin Ki Şiiri – Muhlis Akarsu

    29 Aralık 2021

    Selam Şiiri – Oğuz Tansel

    29 Aralık 2021

    Kolunda Sepetçik, Yolun Nere? Şiiri – Rabindranath Tagore

    29 Aralık 2021

    Bingöl Çobanları Şiiri – Kemalettin Kamu

    29 Aralık 2021

    Ulu Ulu Kervan Geçen Şiiri – Aşık Paşa

    29 Aralık 2021

    Bir Kız Şiiri – Ezra Pound

    29 Aralık 2021

    Rüzgar, Bulut Ve Yaprak Şiiri – Necdet Evliyagil

    29 Aralık 2021

    Ser Feda Zülfüne Der İmiş Rakib Şiiri – Aşık Ömer

    29 Aralık 2021

    Kanto XXI Şiiri – Ahmet Ada

    29 Aralık 2021

    Nihayet Şiiri – Can Yücel

    28 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Yabancı Şairler»Aleksandr Blok»Oniki Şiiri – Aleksandr Blok

    Oniki Şiiri – Aleksandr Blok

    Aleksandr Blok- Aleksandr Blok
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    1.

    Kara akşam.
    Ak kar.
    Rüzgar, rüzgar!
    Duramamada ayakta bir adam.
    Rüzgar, rüzgar –
    En beteri, Tanrı’nın işleri arasından.

    Uluyor rüzgar; buzu kaplayan
    bembeyazdır kar.
    Yürümek güç, yer çok kaygan
    Durmaz ayak – eyvah aman –
    Anında kayar.

    Binadan binaya ip uzatılmış
    İpe asılmış kocaman bez afiş:
    “Tüm iktidar – Kurucu Meclise! “

    İhtiyar kadıncağız hüngür hüngür ağlıyor –
    Afişin manasını – yol yok – çıkartamıyor.
    Ne için harcanmış bunca bez?
    Etrafta yalınayak, soyunuk herkes.
    Derken, zar zor yürüyor kar ortasında,
    Kürtünlerden atlıyor bir tavuk gibi:
    – Of, Meryem Ana, Koruyucumuz!
    – Of, Bolşevikler’dir bu hallere sokan bizi..

    Rüzgar ve ayaz birbirinden gaddar!
    Lanet burjuva, dörtyol ağzında duran
    Burnunu paltosunun yakasına saklar.

    Kimmiş bu? – Uzun saçları var
    Kesik kesik sinsice fısıldar:
    – Hainler! Öldü Rusya!
    Bu, herhalde bir yazar.

    Bi’ de oraya bak – eteğiyle,
    Saklana saklana gidene.
    Ne haber, Papaz yoldaş?
    Yok mu hiç neşen yine?

    Hatırlarsın, eskiden,
    Göbeğin önde
    Yürürdün halkın içinde
    Ve haç parlardı göbekte…

    Bak şu tarafa: kürklü han’efendi,
    Arkadaşına: “Ah, ne çok ağladık…” dedi
    Ve birden kayıp yere, düşüverdi!
    Ay-ay-ay!
    Tut kaldır!

    Neşeli rüzgar
    Kızıp eğleniyor.
    Etekleri fırıl fırıl döndürüyor,
    Kırıp geçiriyor yoldan geçenleri,
    Yırtıyor, büküyor, çalkalıyor
    Dev afişi:
    “Tüm iktidar – Kurucu Meclise! “
    Kulağa getiriyor bir de şu sözleri:

    …Bizim de meclisimiz oldu sonunda…
    …Tam da bu binada…
    …Tartıştık-
    Kararlaştırdık:
    Gündüz vaktında – on kağıt, gecesine –
    Yirmi beş dedik…
    …Bundan da az –
    Kimseden alınmaz…
    …Ve uyumaya gittik…

    Gece oldu.
    Sokak boşalıyor.
    Bir tek aylak
    Sırtını kamburlaştırıyor
    Ve ıslık çalıyor rüzgar.

    Ey, biçare!
    Gel bakalım –
    Öpüşelim…

    Bir kuru ekmek!
    Ne bekler bizi iler’de?
    Geç ha’di!

    Kara, gökyüzü, kara.
    Öfke, mahzun öfkemiz bizim
    Kalbimizde büyüyor…
    Kara, asil öfkemiz bizim…
    Yoldaş! Dikkatli ol!

    2.

    Geziyor rüzgar, uçuşuyor kar
    On iki adam yürüyorlar.
    Etraflarında sokak ateşleri
    Omuzlarda tüfek kemerleri;
    Dişlere sıkışmış sarmaları, kasketleri – ezik;
    Bi’ tek karo ası sırtlarında eksik!
    Özgürlük, özgürlük,
    Of-oof, kitapsız!

    Soğuk, yoldaşım, çok soğuk!
    – Ama şu an Kat’ka’yla Van’ka meyhanede..
    – Saklamış Kat’ka mecidiyeleri jartiyerinde!
    – Vanya’cık da kendisi bu aralar zengin olmuş…
    – Bizdendi o, ama asker oldu mu – hemen voliyi vurmuş!
    – Ah, orospu çocuğu Van’ka, burjuvanın teki,
    Benimkini öpersen sen, görürsün ebeninkini…

    Özgürlük, özgürlük,
    Of-oof, kitapsız!
    Van’ka’yla meşgul Kat’ka –
    N’apıyor acaba?

    Tra-ta-ta-ta-ta!

    Etraflarında sokak ateşleri…
    Omuzlarda tüfek kemerleri…

    Arkadaş, devrimcice yürü!
    Var daha hasmımız bi’ sürü!

    Hiç tırsma, yoldaşım, tüfekler alalım;
    Mübarek Rusya’ya kurşun atalım!
    Kaba Rusya’ya,
    Köylü Rusya’ya,
    Kocagötlü Rusya’ya –
    Ha’di, ateş edelim!
    Of-oof, kitapsız!

    3.

    Olmuş delikanlılar
    Kızıl ordu askerleri
    Kızıl ordu askerleri
    Yitirdiler hayatları…

    Ah, kahpe kader,
    Ah, güzel yaşam!
    Paltosu paramparça,
    Avusturya tüfeği!

    Tüm burjuvaların kahrına
    Dünyayı ateşle yakaca’z
    Kanlı yangın çıkartaca’z
    Allah bize razı ola!

    4.

    Kar dönüyor fırıl fırıl,
    Küstah faytoncu bağırır:
    – Deh, deh! Yürü, ha’di!
    Oktaki fener sallanıyor,
    Van’ka’yla Kat’ka uçuyor.

    Kaputu giymiş Van’ka, ebleh suratlı
    Bıyığı da buruyor, kara bıyığı,
    Şaka yapıp duruyor
    Durup durup gülüyor.

    Van’ka’ya bak:
    Van’ka’nın omuzları ne geniş!
    Van’ka’ya bak:
    Van’ka’nın çenesi amma düşmüş!
    Salak Kat’ka’ya sarılıyor
    Ve tatlı tatlı konuşuyor.

    Kat’ka’nın alnı göğe varmış
    Dişleri de inci gibi parlamış…
    Kat’ya’cığım, Kat’ya’cığım,
    Tombul suratlım benim…

    5.

    Kat’ya! Hiç iyileşmemiş
    Boynundaki bıçak izi.
    Ve daha hiç geçmemiş
    O göğsündeki çizgi!

    Ha’di oyna, çalkala!
    Bacakları – maşallah!

    İnci dantel giyerdin –
    Şimdi giy de görelim!
    Subaylarla sürterdin –
    Şimdi sürt de görelim!

    Yüreğim hop etti…
    Oof-of, sürtük seni!

    Hatırlarsın, o subay
    Kaçamadı bıçağımdan…
    Neymiş? Anımsamadın?
    Küflendi mi hafızan?

    Tırtıkla hafızanı, tırtıkla,
    Al götür beni yatağa!

    Grimsi tozluklar giyerdin,
    Yerdin sen Minyon şekeri,
    Eskiden tugaylarla gezerdin –
    Erlere kaldın mı sen şimdi?

    İşle günahını, işle!
    Doldur ruhunu neşeyle!

    6.

    Hızlı hızlı uçuyor yine
    Karşıdan küstah faytoncu…
    – Dur! Dursana! Orospunun çocuğu!
    – Andruha, yardım et! Petruha, geç öne!

    Dan-dan-da! Dan-dan-da!
    Havalara kar buludu kalktı,
    Faytoncu ve Van’ka tabanları yağladı.
    Kaldır horozu bi’ daha…
    Dan-dan-da! Dan-dan-da!

    Görelim, gez bi’ daha, sıkıysa…..
    Başkasının sevgilisiyle sen…
    Vay alçak! Ha’di, bugün kaçtınsa,
    Yarın hesaplaşırım seninle ben!

    Kat’ka ner’de? – Öldü gitti!
    Kafasına kurşun girdi!
    – Eee, Kat’ka, memnun musun?
    – Gık çıkmaz şimdi ondan…
    – Kıpırdama, leş seni, kar yatağından! ..

    Arkadaş, devrimcice yürü!
    Var daha hasmımız bi’ sürü!

    7.

    İlerliyorlar on iki,
    Omuzlarda – tüfekleri.
    Bir tek katilin yüzü
    Kesilmiş kaskatı…

    İleri yürüyor acele acele,
    Hızlandırıyor adımları.
    Boynunda atkısı sıkıca bağlı –
    Bi’ gelemedi, zavallı, kendine…

    – Hey, yoldaş, neşen mi kaçtı?
    – Niye sen şimdi dumur oldun?
    – Petruha, canın bunca sıkkın mı,
    – Yoksa Kat’ka’ya mı üzüldün?

    – Ah, canım dostlarım benim,
    Bu hatunu ben çok sevdim…
    Çılgın sarhoş geceleri
    Onunla geçirirdim…

    – Şu ateşli gözlerinden,
    Yaman yiğitliğinden,
    Omzundaki al beninden,
    Aşırı sinirimden
    Mahvettim kızı,
    Ah, budala ben!

    – Şu puşta bak – başladı
    Mıymıntılığa!
    – Dert ettin, karı gibi,
    Ha’di, zırlama!
    – Duruşunu düzelt hemen!
    – Biraz hakim ol kendine!

    – Bak, sana bakıcılık
    Şu an hiç yapamayız!
    – Yükümüz olma şimdi,
    Sevgili yoldaşımız!

    Petruha bi’ yavaşlıyor,
    Kafasını kaldırıyor…
    Nihayet neşelendi!
    Coşmanın vakti geldi!

    Evleri kilitleyin –
    Yağmacılık bekleniyor!
    Ambarları da açın –
    Serseriler eğleniyor!

    8.

    Ah, kahpe kaderim!
    Ah, kara efkarım!

    Zamanımı nasıl ki
    Geçireyim ben, geçireyim…

    Bıngıldağımı da
    Kaşırım ha kaşırım…

    Çekirdekleri de ben
    Çitlerim ha çitlerim…

    Birini bıçağımla
    Çizerim de çizerim…

    Uç, kaç, burjuva,
    Ben kanına susadım!

    Sevgilime, kara kaşlıma içeyim…
    Allah ona rahmet eylesin!

    Sıkıldım!

    9.

    Artık hiç duyulmaz şehrin sesleri,
    Kapladı sessizlik Neva’nın kaleleri;
    Polisler de yok – terk etmişler caddeyi
    Hey, ahbap! Başlasın şarapsız şenliği!
    Burnunu yakasına saklamış
    Burjuva, dörtyol ağzında duruyor
    Yanına da kuyruğunu kısmış
    Pis sokak köpeği sokuluyor.

    Bir köpek kadar aç, duruyor burjuva,
    Bir soru kadar da sessiz.
    Ve tıpkı soysuz it gibi, arkasına
    Saklanmış eski dünyamız.

    10.

    Tipiye bak, tipiye –
    Kudurdu da kudurdu!
    Tipiye bak, tipiye –
    Göz gözü görmez oldu!

    Döndürüyor kar hunisini rüzgar
    Burgaç burgaç oldu kar…

    – Ah, şu kar fırtınada Allah korusun beni!
    – Saçmalama, Pet’ka, bak:
    Tüm aziz tasvirleri nasıl kurtarır seni?
    Aptallaşmadan bi’ düşün bakalım –
    Demin aşk yüzünden cinayet işledin.
    – Arkadaş, devrimcice yürü!
    Var daha hasmımız bi’ sürü!

    İşçi milleti,
    Marş, marş, marş ileri!

    11.

    …Allahsız, kitapsız,
    İyice acımasız
    On iki kişi yürüyorlar
    Uzaklarda ne varsa,
    Ona hazırlar…

    Doğrulmuş çelik tüfekleri
    Görünmez düşmanlara,
    Kürtünlerle döşenmiş,
    Fırtınayla kaplanmış,
    Sessiz çıkmaz sokaklara…

    Kırmızı bayrağı
    Gözlere vuruyor.

    Muntazam adımların
    Sesleri duyuluyor.

    Bi’ uyansa gaddar düşman…

    Gözlerine fırlatıyor karı
    Durmadan gece gündüz tipi…

    Marş ileri,
    İşçi milleti,
    Marş ileri, marş ileri!

    12.

    Azametle yürüyorlar uzaklara…
    Kimmiş o iler’de? Ha’di, çık ortaya!
    Bu – kırmızı bayraklı rüzgar,
    Kudurdu, neşeli neşeli oynar…

    Kürtünün arkasında kimmiş saklanan?
    Çıksın!
    Aç sokak köpeğidir peşini tutan,
    Ne yapsın?

    – Hoşt, uyuz it, döverim,
    Süngümle tanıştırırım!
    Sen de yallah, eski dünya,
    Bi’ iti kovar gibi seni de kovarım!

    Sokak kurdu, soysuz köpek…
    Peşlerini bırakmıyor,
    Dişlerini gösteriyor,
    Kuyruğunu da kısıyor…
    – Hey! Or’da biri yürüyor!

    – Kimsin sen, kızıl bayrağı kaldıran?
    – Hiç bir şey göremiyorum ben!
    – Hızlı yürüyen, karanlığa saklanan,
    Ver çabuk cevabı, kimsin sen?

    – Yoksa görürsün gününü,
    Sana yetişirim,
    – Diri teslim olmazsan sen,
    Ateş de ederim!

    Dan-dan-dan!
    Bir tek silah sesi
    Yansılıyor ev duvarlarından
    Dan-dan-dan!
    Bir de sinsi tipi
    Gülüyor fırtınanın ortasından…

    …Haşmetli haşmetli
    Yürüyorlar on iki…
    Peşlerinde aç bir köpek, bırakmıyor
    Önlerinde de biri var…
    Hiç bir kurşun onu vuramıyor,
    Gizler onu rüzgar ve kar.
    Tipinin üstünde hafifçe yürüyor,
    Saçılıyor kar incileri etrafa,
    Kanlı bayrağı elinde tutuyor,
    Ve beyaz gül tacı duruyor başında,
    Yürüyor önlerinde Hazreti İsa.

    Aleksandr Blok şiirleri Oniki Şiiri - Aleksandr Blok Oniki Şiiri - Aleksandr Blok şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Durgun Yıllarda Gelmiş Olanlar Dünyaya Şiiri – Aleksandr Blok

    Sanatçı Şiiri – Aleksandr Blok

    Rusya Şiiri – Aleksandr Blok

    Ne Kadar Zor! Şiiri – Aleksandr Blok

    Mavi Yağmurluk Şiiri – Aleksandr Blok

    Manyakça Yaşamak İstiyorum Şiiri – Aleksandr Blok

    Bunları da Okuyun

    Açlık Çoğunluktadır! Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021

    Şiiri Uçan Çocuk Şiiri – Cemil Meriç

    29 Aralık 2021

    Ayrılacağım Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Buğday Ve Toprak Şiiri – Ahmet Özer

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Aziz Mahmud Hüdayi

    Müfredât 105 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    Aziz Mahmud Hüdayi

    Olursa eylüğün ger suya lâhik Bilir Hâlik n’ola bilmezse balık

    Aşk Ve Acı Bana Şiiri – Cemil Meriç

    29 Aralık 2021

    Sevmek İçin Geç Ölmek İçin Erken Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021

    Deli Gönül Ne Gezersin Şiiri – Aşık Veysel Şatıroğlu

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Hiç Şiiri – Can Dündar

    29 Aralık 2021

    O Kadın İçin Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Bir İpeğe Dokunuş Şiiri – Abdülkadir Budak

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Agah şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Karacaoğlan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Ruhsati şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.