Bunları da Okuyun

    Müfredât 124 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Seksen Bin Kelâmın Başı Şiiri – Şah Hatayi

    29 Aralık 2021

    Hasta Düştüm Hey Ağalar Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Şu Sevi Şiiri – Jacques Prevert

    29 Aralık 2021

    Âgâz-ı Gazeliyyât 132 Şiiri – Agah

    29 Aralık 2021

    Sessizlik Yerine Şiiri – Paul Eluard

    29 Aralık 2021

    Bir Taze Civana Gönül Düşürdüm Şiiri – Ruhsati

    29 Aralık 2021

    Uğurlama Şiiri – Nihat Behram

    21 Mart 2022

    Âgâz-ı Gazeliyyât 277 Şiiri – Agah

    29 Aralık 2021

    Göz Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Cumhuriyet Dönemi»Ali K. Metin»Bir Yangın Tenhası Şiiri – Ali K. Metin

    Bir Yangın Tenhası Şiiri – Ali K. Metin

    Ali K. Metin- Ali K. Metin
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    -İlk Sağanak-

    Sen uzaklara bürünen
    Güzün yaslı evladı ey
    Dilimde senin için bir şimşeğin kavı
    Senin için terkisinde kan taşıyan rüzgar
    Hançer sesli karanlık
    Göğsümde güneşten bir çarpıntıdır
    Tunç bir nehri çağırışım senin için
    Yağmurdaki azamet
    İçinin buzları erisin için erisin için
    Bir atın şakaklarına oyulan keder
    Yırtıcı bir bahar hazırlığı senin için
    Şiddetim sırrım kardeşim
    Dinle bak!

    Acıya mıhlanmış bir seferi
    Bir deniz tiryakisiyim kavimsiz topraklarda
    Ardımda barbar düşlerin kırbacı
    Sadağımda zifiri bir kin
    Yumruklarım belki epik ibrişim
    Ölümcül bir tozum şehrin surlarında
    Yitik sözlerin kuyusu
    Ben ki kaç bıçağa sürülmüş bir susuzluk ah

    Ay kümbetlerinden
    Sanki dokunaklı bir heyelan
    Bir bağbozumu renginde vuruyor yüreğin
    Avucunda depremli bir ömrün kabzası
    Göğsünde vurgun kırıkları var bilirim
    Gide gide bir yalnızlık üşümesi
    Gide gide uçsuz umarsız ey
    Parçalanmış yüreğin encamı
    Katran bir çırpıntısın orda
    Amansız sivri kargılarla sen
    Göğü alazlayan bir sis tomurcuğu
    Gibi birden gibi belki gibi ürkütücü
    Bir çöl ifritiyle göz göze
    Kendin için terli bir telaştın sen
    Sendin o damarları zonklatan kıymık
    Bir yağmur tazeliğinde açılan yara
    Ürkünç sorular halinde
    Kendinle dişe diş göze göz
    Geçitsiz
    Bir yangın tenhasıydı seninki

    Yanınsıra büyüyor
    Aşkın oymağına yeminli bir ırmak
    Kundağında ateşin
    Akik nefesler, tekmil ürperişler
    De ki bir bozguna bulanmış
    Zakkum kardeşliğin adına
    Sürgün süren anafor
    Kalın bir sisin
    Gırtlağında:

    Bir deniz sesiyle şimdi! Sözler
    sözleri eşeliyor. Geceye
    saydam mührünü vuruyor ay: Aşki
    kıpırdayışlar için. Sen ki ruhumun
    yaslı atlısıydın çünkü ve karaşın
    hayallerin. Bir yağmur kuşu yüreğine
    vurup durmaktadır öyle. Ağır ağır
    beliriyor külün haritası. Ne yapsan
    göz gözesin yollar serabıyla.
    Söyle madem vakti dişleyen ihtilal
    nedir? Nedir içimizi acıtan
    gerçek? İşte asıl mesele!
    Kaçış yok, yok elbet, her şey
    mahşeri bir düğümdür artık. Ki gök
    ağusunu
    gövdenin lav gibi kusuyor
    içimize.. Bu kirli, yapışkan hayatın
    ortasında. Bil ki herkes
    herkesin kurdudur burda. Kabuslu
    bir savruluş içre: İblis
    yüzlü o mel’un, o sefil inkar…Çarpar
    kösnül devimlerle işte solgun
    gövdemize. Birden
    dilsiz bir uçurum halinde kalırız
    kendimizde. Tam da budur bıçağın
    parladığı yer. Gün de doğar buradan,
    çağın meseli de. Ey zümrüt yakamoz,
    isli bir unutuşun kuytularında
    biriken öfkesin böyle. Yaşamak hüner değil
    asla, enkazını
    göğsünde kurşun gibi taşımadıktan sonra.
    Bunu bilir, bunu söyleriz artık.
    Hüküm giydik bunun için
    SİYAHA. Aşka yok başka
    menzil. Bilemez güzün gizini
    hiç yangın görmemiş kimse.

    Toprağı mayalayan kan sesleridir
    şimdi akıp duran İKSİR. Sürüyor gecenin
    namlusuna bir ebabil çığlığını
    AKKOR
    TUTUŞAN BİR IRMAĞIN YÜRÜYÜŞÜYLE
    DAMARLARINDA

    Kemiği kanırtıyor ah bengi bir
    titreyiş. Cengin demek başlıyor gececil
    mahşerinden. Gövdeyi kuşatıyor
    a k k o r d i p l e r
    ve ç ı n l a y a n o r m a n.
    Çarpışıyor usun burgacında
    kan ve irin ve çılgın
    bir imgelem. Hep mi hiç mi?
    Hala çığlığını emiyor
    o ifrit sünger. Ve hala
    sürüyor ürkünç medd-ü cezir.
    Oysa dokunsak patlayacak
    bir mayın gibi durup duruyor yüreğimiz
    bağbozumu aralığında. Binlerce pırr
    sesi damlıyor içimize cesur
    kuşlardan. Bu değil miydi bizi
    durmaz kılan isyan. Öyleyse
    acıya inanmak, acıyı
    kuşanmak gerek. Budur çünkü hayata
    kaynak olan mağma: Bizi biz yapan
    ö z ü l k e! Burda dur, çatlayan
    bir tohumun şavkıyla şimdi.
    Dur kendine açılan
    bir yırtılışın sesiyle. Kök sal
    geceye ey kan
    ey umut.
    Yürüsün YAŞAMANIN ADIYLA balkıyan neşter.
    Dişle hep dirimin kabuğunu
    sen. Hem çöl ol,
    hem çölde bir kuyu.
    Hüznün rahlesinde her söz
    çıkrık
    sesli bir alevdir,
    unutma! Ve sür
    acının izini tastamam
    bir öfkeyle ey, haydi sür
    bir ıslığın ardısıra tutuşan
    gözlerinin ferini.

    Ve şakaklarında bak
    Katran bir kuşun benekleri
    Hayatta acemi, kavgada mahir
    Budanan bir sancıydın sen kül seslerinde
    Bir yanın devrik, ıssız duyarlıklar
    Bir yanın puslu bir infilak
    Göğü ıssız bir hançer gibi
    Çizip duruyor kuşluk sirenleri
    Yaşamak senin’çin
    Şimdi uzun bir secdeye kapanmaktır öyle
    Nemli haykırışlarla birden
    Öyle kavi
    Öyle keskin
    Doğmak için suların mahşerinden
    Toprağı yağmurla hep tavaf eyle
    Umudunu döğe döğe
    Aklın balyozuyla
    Orda simlenmiş bir ufku kuşan
    Tekrar olmasın için yollar
    Sen ki kendine güzel bir ayna
    Tılsımlı bir yalnızlık ol

    Nereye baksak sisli bir uçurum çünkü
    Gövdende gürbüz sancılarla yankılanır
    Yüzüne hışmını simsiyah vurdukça vurur
    Bir sabır imbiğinden
    Geçirir gibi alazlanan telaşını
    Harfleri temize çekerek sanki bir bir
    Savaşkan, uzun nefesli bir üfleyişle
    İçinde vahşi bir rüzgar
    O kan birikintisi
    Zorlu patikalar üzre
    Başlıyor seslerin kabzasına yürümeye
    Şehrin belki de çürümüş yüreğine
    İz sürüp göz şaşırtarak

    Şaşırtarak
    Geçiyor hiçlik saatleri
    Göğsünde yakut bir kuşun
    Amansız vuruşlarıyla
    Tik tak tak tik tak
    Çağın hücrelerinden
    Mosmor sürüyor sorgu
    Sisli ibrelerde henüz
    Kanırtılmış bir göz yumağısın sen
    Bakışlarında daha
    Gri bir ay yuvarlağı
    Ve taşıllaşmış
    Bir hissizlik gibi orda
    Sürüp giden yıkım
    Güllerin içi
    Şehrin sarnıçlarında
    Birikip uluyan bir küfür gibi
    Gitgide kararıyor her şey
    Sürüyor görklü yolculuğumuz bizim
    Bıçkın dalgalarla
    Çarparak gecenin bordasına

    Kinle ovalanıyor hayatın kiri
    Boşluğa savrulan kelimeler
    Yüzünün kuyusunda şıp şıp
    Çünkü damlayan bir Yusuf sessizliği
    Kanında esrik hayallerin hışırtısı var
    Kavlı çarpışlar için
    Hayatın peşrevinde
    Asi ve AŞKIN RİTMİNDEN
    İHTİLAL KOKULU BİR YÜRÜYÜŞ
    VURUYOR RUHUMUZUN DERİNLERİNE
    Seni her vakit tazelenen
    Nefretinden tanırım şimdi
    Bir yalnızlığa çivili
    O güzel görünmez nefretinden
    Tanıyorum çalkanan yüreğini
    Terli yamaçlar gibi
    Soluğun böyle alev alev
    Akıyor yitik yazların deltasına
    Sürgün bakışlar burcunda
    Hıncım hıncına kardeş
    Dirimin şimşeğini övüyoruz yine
    Aynı sulardan içiyoruz seninle
    Düş sarnıçlarında biz
    Böyle tenha
    Ve kızgın birike birike

    Köpüren deniz sesiyle
    Tenhada gide gide
    Okunan bir vasiyet gibi
    Kavlimiz uğulduyor nihayet
    Uğulduyor kardeşliğin dili
    Kadim bir sırrı heceleyen
    Kan gibi hava gibi

    …………
    Kül sürgünleriyle
    Sen enkazında büyüyen ey
    Sen kendine artık
    Demek ki bir yangın böyle

    (Bir Yangın Tenhası’ndan)

    Ali K. Metin şiirleri Bir Yangın Tenhası Şiiri - Ali K. Metin Bir Yangın Tenhası Şiiri - Ali K. Metin şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Milat Halindedir Şiiri – Ali K. Metin

    Yürüyüş Şiiri – Ali K. Metin

    Sürgün Ve Atlas Şiiri – Ali K. Metin

    Damla Damla Geliyor Kan Şiiri – Ali K. Metin

    Barbar Senfoni Şiiri – Ali K. Metin

    Mızrak Ve Cüret Şiiri – Ali K. Metin

    Bunları da Okuyun

    Elde Var İnsan Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Filmin Sonu Şiiri – Ali Püsküllüoğlu

    29 Aralık 2021

    Akıl Gözü Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Kediler Şiiri – Sedat Umran

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Necip Fazıl Kısakürek

    Karınca Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Necip Fazıl Kısakürek

    Ruhum kelle şekeri, vehimlerse karınca; Kömürden kara rengim, onlar beni sarınca.

    Eşin Yoktur Bulamadım Şiiri – Aşık Veysel Şatıroğlu

    29 Aralık 2021

    Onun Eşkali Şiiri – Abdülkadir Bulut

    29 Aralık 2021

    Sahne-i Ömrümden Nefs-i Emmareye Hitabım Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Onlar Şiiri – Sait Maden

    29 Aralık 2021

    Cemâlün Mihri Her Yirde Olurken Gün Gibi Tâli’ Şiiri – Aşık Çelebi

    29 Aralık 2021

    Bir İki Üç Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021
    Etiketler
    Ruhsati şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Agah şiirleri Karacaoğlan şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.