Mehtap on beşindedir.
Havuzdaki fıskiye
Belki tutarım diye,
Mehtabın peşindedir.
Bahçenin boşluğunda
Biriken sessizliği
Pırıltılar deliyor.
Gecenin boşluğunda
Fıskiye yükseliyor.
Sonra birden vurulmuş
Gibi, renksiz, durulmuş
Sulara inci inci
Düşerek can veriyor,
Fıskiyenin bu hali,
Kalbe hicran veriyor.
Her sevdanın sevinci,
Her sevincin hayali
Göz kırpılması kadar,
Sonunda suya düşmek
Rüzgârda dağılmak var.