o zaman çarşilarimizi suladik
atlari seyre gittik ikindilerde
çok sicakti terden bunaliyorduk
küçük tayin agzi süt kokuyordu
çünkü sevdigimizi söylemiştik
hiç böyle at görmemiştik
üstüne adam binemiyordu kahkahkah
çarşi esnafi soytari olmuştu
– derken bütün atlar yatakta –
belediye başkani sarhoştu
çok gülen agizlar hep atlara
unutmuştuk kocaman ellerimizi
ne denli sicakti öyle o gün
ne de çok istemiştik denizi
– durmadan atlar çikti karşimiza –
hiçbirinde yüzemiyorduk
kalkip çarşiya indik gene
– bu ne biçim at dedik kahkahkah
kaldirimlara doldurduk sandalye
suladik çarşilarimizi oturduk