Işığa arkanı döndün
Utandın mı ne biraz
Kızardın bozardın mı
Sormak ayıp olmasın
İleri doğru mu gidiş
Yoksa ardın ardın mı
Yetim malı koltuğuna
Kasılarak otur karanlıkçı
Eğri büğrü yasalara
Kaldır kara parmağını
Aydınlığı zindana at
Ödüllendir karanlığı
Bayram etsin kör vicdanın
Ekmeğin kan kokarmış koksun
İrin dolaşırmış damarlarında
Ne dolaşırsa dolaşsın
Vurgun soygun cinayet
Ayıp değil yasak değil
Çıkar sayın şapkanı
Sayın katilin önünde
Saygıyla eğil karanlıkçı
Caddelerde insan seli
Akıyor kabara köpüre
Meydanlar dolup taşıyor
Konuş ağzına sağlık karanlıkçı
Bağır çağır korkut azarla
Konuş sesine sağlık
Gerdanına göbeğine
Demokrasine sağlık
Laiklik de kim oluyormuş
Kim oluyormuş bağımsızlık
Değil mi karanlıkçı
Ulusal egemenlik neymiş
Yenir mi içilir mi
Hangi pazarda satılır
Kaç dolaradır kilosu
Kuş sütüyle beslediğin
Altın dişli sömürge köpeği
Havlar Cumhuriyetime
Isırmak ister bağımsızlığımı
Gözü aç karnı tok
Niçin gitmez geldiği yere
Ayakları mı yok
Kim ne derse desin
Kapat kulağını duyma
Sözcükleri sündüre sündüre
Ballandıra ballandıra yalanları
Konuş ağzına sağlık karanlıkçı
Yüreklerde acı gözlerde yaş
Döneklik dediğin ne ki
Unutulur yavaş yavaş
Çağdaş Türk Dili Dergisi Temmuz 2001 sayısı