Bunları da Okuyun

    Bitmedi Şiiri – Alaaddin Külcüoğlu

    29 Aralık 2021

    Seni, Yalnız Seni Şiiri – Rabindranath Tagore

    29 Aralık 2021

    Sen Değilsin Diye Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Yankılanan Çimenler Şiiri – William Blake

    29 Aralık 2021

    Ayla Gezinti Şiiri – Oktay Rifat

    29 Aralık 2021

    Yalancı Dünyaya Geldim Geleli 1 Şiiri – Dadaloğlu

    29 Aralık 2021

    Çok Sessiz Şiiri – Ahmet Günbaş

    29 Aralık 2021

    Sardalyeci Kadınların Türküsü Şiiri – Jacques Prevert

    29 Aralık 2021

    Kurtuluş Düşü Şiiri – Nazım Hikmet Ran

    20 Mart 2022

    Otopsi Şiiri – Halim Şefik Güzelson

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Cumhuriyet Dönemi»Alper Gencer»Kara Sessiz Gemiler Geçiyor Geceden Şiiri – Alper Gencer

    Kara Sessiz Gemiler Geçiyor Geceden Şiiri – Alper Gencer

    Alper Gencer- Alper Gencer
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    kara sessiz gemiler geçiyor gecenin üzerinden, ağır ağır…
    göğün alnacında yaşıyorum nicedir yapayalnız bir korkuluk gibi.
    çok süredir bakmıyorum aynalara, bilmiyorum, çok süredir nasıl görünüyorum acaba?
    neremden tutuşturmaya başlamış beni bu hızla büyüyen yangın?
    sıcağın tenimde çığırından çıktığı o ilk anı unuttum
    sıcağın teminde geciktiğini görüyorum
    nasıl duruyorum mezar mezar hatıralarımla yüklü
    karşısında birbirine yaslanmış onlarca konteynerin?
    kendimin dayandığı çürük bir asa
    gibiyim, sanki öldüğümü bir ağaç kurdu haber verecek dünyaya.

    gemiler geçiyor, kara sessiz, ağır ağır gemiler…
    kulaklarım tanıma gelebilecek bütün kalıntılardan uzak,
    uzak beni çeperlerimden dışarı zerk edebilecek bir yağmur sesinden bile!
    halbuki ayın kendini gizlediği bulutlardan rahmet boşansa bir
    boşansa göğsümü kilitleyen bu kalın zincirlerden halkalar…
    niçin bütün yıldızları kaçıran bir korkuluk görevi verildi bana?
    neden gökte bir korkuluktan kaçan değilim?
    ay tutuk, yüzleşmemi ister gibi kapatmış kendini bana,
    yüzleşmemi ister gibi geçmiş günlerimi bütün göklerime bağlayan ateşli bir uçurtmayla!
    bakınca bir tuhaf oluyorum dünyaya ve ona giydirdiğim bütün bu renkli zarlara

    bir kuyu, asamdan düşersem içine alacak beni; zifiri!
    korkuyla bağladığım dizlerim çözülmesin ya rabbim, dudaklarım tozlanmasın asfaltla
    gülümser çehreler geriyorum beni güneşlerden ayrı koyacak bir branda,
    bir çit, bir duvar gibi duruyorum, mesafeli ve çoğu zaman küskünüm kendim olmakla!
    işte itirafa zorlar gibi soğuk bir namlu dondurmuş beni,
    soğuk, ensemden sırtıma ve sokumuma akıttığım ter de!
    işte nereye dokunsam orada beni bulan yalanların o gümrah sesi
    hemen her gece uyandırıyor beni derin uykularımdan.
    “ben değilim! ” diyorum bu, “ben değilim! ”; yeminle, antla, imanla,
    ben değilim okunaklı bir anlamla dükkanların önünden iç rahatlığıyla yürüyebilen
    niyeyse korkuyla kendinin peşinde koşturan o zavallı titrek kişiyim ben!

    bir kuyu, uykuya düşersem içine alacak beni; zifiri!
    zekamı-olmuyor! -atamıyorum bir türlü yabana
    bir türlü bırakamıyorum bakışlarımı üryan
    nereye baksam orada bir gül bitirebilirim sanki, bir diken!
    rabbim, rüyalarla bezeme benim gerçekliğe dayattığım bu amansız temsili!

    küskün olmam bundan demek –evet, bunları da hatırlayabildim demek-
    bir suç gibi utanıyorum her şeyden, bir günah gibi alçalınca yere basıyor çünkü ayaklarım
    bana nazil olunmuş bir candır, sade bir can,
    ötesi yok bunu hep kendime unutturuyorum bütün övgülerin sahibi!
    ama sen bu hatıralarla yüklü günahları üzerinden çektim diyorsun, doğrulttum belini
    yükselttim senin şanını, itibarını ve bana sevgiyle yönel diyerek göğsümdeki demiri
    bir çırpıda söküp alıyorsun ah! , şükürler olsun, inşirah!

    kara sessiz gemiler geçiyor ve halliceyim beni içine aldığın geceden
    düşündüğünü görüyorum beni, izlediğini, sevdiğini sevdiğini sevdiğini
    sen; rahman ve rahim! beni tepe tırnak iyice soy!
    ayağımdan, dizimden, avcumdan,
    alnımdan uzak koyma hiç zeminlerini!

    “ahd ü misak! ”, bana en yakışan sözsün, söze en yakışan sen!
    uzağım uzağım uzağım sana yakın ve tıpatıp kendim olmaktan
    zerre kadar fikrim yok acaba şeyhimin evi bana kaç vesait uzakta?
    kimin köpeği olacaksam olayım, tasalanmam takılsın bana bir tasma!
    o teslimiyet çadırında isterim ki alınsın elimden emir
    emreden de sensin, fent eden de… hayır da şer de sendendir
    işte bu gemilerin karşısında kıskıvrak yakalandığım gece
    öncemden ayrı dursun beni bu izleğe kandıran demir!
    biliyorum yük de değil türlü hileyle saklanmayacak olan bu delil
    cehennemde müebbet kalacak kadar cürüm sahibi kıldın beni, sana milyonca teşekkür!

    ah beni şiirlere gark ettiren karanlığım, hücremin izbe yalnızıyım
    bu dünyada bedenime hapsolmuş bir ben ki; kavuşmam ancak ölümümledir
    ölümledir sabrımı zamanın kıskacından hidayete vardıracak olan dehliz
    bütün kilitleri denedim, hiçbir kilidi açmayan bir anahtar koleksiyoncusu çıktım!
    denedim, diploma gölgelerinde bronzlaşmıyor tenim
    bana gözümü gör edecek yakıcı bir güneş gerek ya rabbim!
    isterim ki bu şiirle sana biraz olsun yakınlaşabileyim

    sana uzak bana dert olan bu canımdan tek ses: “ah! ”
    sarakaya alınmış bir tefekkür -hamd olsun- dürtüyor beni
    oruç olduğumu unutuyorum ramazan haricinde bazan
    haz kavminde bezim yok desem ne de çok yalan olur
    kara sessiz gemiler geçiyor geceden, benden, geçmişimden
    elimdeki uçurtmayı bir yas bayrağı gibi taşımaya başladım
    canımdaki cıva ısındı ısınacağı kadar, çatlatacak kalbimi artık
    sonra sana dönüşecek senelerce biriktirdiğim kıraatim
    kara sessiz gemiler geçiyor geceden, ağır ağır…
    korkutuyor beni şimdi geçmişimi hep bilecekmişçesine âtim!

    Alper Gencer şiirleri Kara Sessiz Gemiler Geçiyor Geceden Şiiri - Alper Gencer Kara Sessiz Gemiler Geçiyor Geceden Şiiri - Alper Gencer şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Ziyaret Şiiri – Alper Gencer

    Yusuf Kuyusundan Nasıl Çıkılır? Şiiri – Alper Gencer

    Yukarı Doğru İnen Kepenkler Şiiri – Alper Gencer

    Yorgunların Şarkısı Şiiri – Alper Gencer

    Yankılandım Da Duruldum! Şiiri – Alper Gencer

    Yalanla Savaşanlar Şiiri – Alper Gencer

    Bunları da Okuyun

    Kaçardık Göçerdik Şiiri – Akif Kurtuluş

    29 Aralık 2021

    Kuşatmada Şiiri – Ataol Behramoğlu

    21 Mart 2022

    Birtanem Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Analar Şiiri – Yavuz Bülent Bakiler

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Necip Fazıl Kısakürek

    Gölgeler Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Necip Fazıl Kısakürek

    Gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere; Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere…

    Saygı Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Kanto XX Şiiri – Ahmet Ada

    29 Aralık 2021

    İthaf Şiiri – Cahit Irgat

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Yürek Çağrısı Şiiri – Adnan Yücel

    29 Aralık 2021

    Ben Bir Işıkkırıcıyım Şiiri – Halim Yazıcı

    29 Aralık 2021

    Akvaryum Şiiri – Ülkü Tamer

    18 Ağustos 2025
    Etiketler
    Pir Sultan Abdal şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Karacaoğlan şiirleri Ruhsati şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Agah şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.