bu şehir beni anlayamaz, yasaksa yasak
ateş söndü! döndü suları çağıran sesin
geri döndü
masum bir öpüşü, umulmaz düştü, yasaksa yasak
ateş söndü! şiddet boşlukları doldurur
barbarlar geri döndü.
kötüyüm. ne mutlu kan yakışır bana
kasketini tarlada unutan bir köylü gibi
sızarım en kirli yerinden zamana
ateş söndü! kollarında acı çekmek ölümümdü
pisim. kara bir sokak kedisiyim bu şehrin kıyısında
alnında jilet yarası taşıyan sevgilim, nemli tanrıçam
her gece taparım o umulmaz yanına
o adsız şehre; ışıksız geleceğe
ateş söndü! kılıcım usulca girdi kınına
prensesim, tiz sesim, pis güneşim
yazık yine döndük kendimize
yazık
yine döndük kendimize