Nişancı Beg Hazretlerine
Eyleyüp sevdâ-yı Hızr-ı hattunı rehber kalem
Girdi mülk-i zulmete mânend-i İskender kalem
Matla’-ı nûr-ı cemâl u mazhar-ı sırr-ı celâl
Olmasa olmaz idi lutf u safâ-güster kalem
Mebde-i isbât u mahv u merci’-i havf u recâ
Kâr-ı bahşîş nef’ ü zarr kassâm-ı hayr u şer kalem
Hayme-i dîne sütûn eyvân-ı İslâma ‘imâd
Devr-i eflâk-ı kemâl u dânişe mihver kalem
Künt-i kenzenden nümûne genc-i mahfîdür kemâl
Hıfz içün anı tılısm-ı ejdehâ-peyker kalem
Barmagından akıdur halka zülâl-i ma’rifet
Isbı’-ı mu’ciz-nümâ-yı Ahmedi ohşar kalem
Ger nefahtu fîhi min rûhî13den urmaz ise dem
Mehd-i mahberden Mesih-âsâ niçün söyler kalem
Yirüdür dirsem eger mîzâb-ı feyz-i Hakk ana
Halka isti’dâdına göre çü feyz eyler kalem
Cem’ olur zîr-i livâsına ümem gibi hutût
Nâme mahşerdür livâü’l-hamde hem benzer kalem
Tûbî-i cennet dürür ki dâim olur ser-nigûn
Sâhir-i Bâbildür asılmış yâhûd ber-ser kalem
Gâh mânend-i sabâ handân ider cân gülşenin
Geh hazân eyler bahâr-i kalbi çün sarsar kalem
Anun ile kâyim olur çünki a’râz-ı hutût
Lâyık oldur ki kelâm ehli diye cevher kalem
Gerçi el üzre tutılur nâme ‘izzet ehli
Togrulukla itdi andan kadrini ber-ter kalem
Virmez idi dest-i kâtibde kerâmet olmasa
Şâh-ı huşk iken hat u ma’nâyı berg ü ter kalem
Her ne denlü olsa çıkmaz sâkına bahr-ı midâd
Gam degüldür zâhirâ olursa gâhî ter kalem
Geh lisân-ı vahy olup geh tercemân-ı gayb iken
Vasf-ı zâtın eylemekde âciz ü ebter kalem
Zât-ı ‘âlî-şân Nişâncı Beg ki adın yazmaga
Meh devât u mihr kâgıd şu’le-i hâver kalem
Levh-i mahfûz üzre vasfun yazmaga Rûhü’l-emîn
Târ-ı zülf-i hûrı itsün rişte-i mıstar kalem
Nâme irsâl eyleyüp her gün şu’â’-ı mihr ile
Âsitânundan debir-i çarh eyler cer kalem
Yazdıgun her nâme ki bir gülşen-i inşâ olur
Hat şükûfe nokta jâle satr cû ‘ar’ar kalem
Dili tolaşur önüne gelse hengâm-ı sühan
Taht-ı ‘irfâna geçerken server-i kişver kalem
Lezzet-i güftâr-ı şîrînünle yarıldı dili
Eyleyelden şi’r-i şekker-rîzüni ezber kalem
Başını kat’ eyleyüp bin kerre yararsan dilin
Hükmüne baş indirür emrüne fermân-ber kalem
N’ola bâb-ı Hayber-i ‘irfânı feth itdünse ger
Çün elünde Zülfekâr-ı Haydar-ı saff-der kalem
Mûsa-i lutfun yed-i beyzâ ider geh nâmeyi
Gâh kahrunla olur âteş-feşân-ejder kalem
Şâ’ir-i sihr âferîn-i pür-füsûnsun eylesen
Bir işâret barmagunla ser-fürû eyler kalem
Dest-i ‘adlün kesdi destin sokdı katrana anun
El uzunlıgını resm idindügiyçün her kalem
Vasfınun yüz binde birin yazmaga yüz binde bîr
Olsa deryâ hep midâd u cümle bahr u ber kalem
Yazmaga dîvân-ı vasf-ı şân-ı ‘âlî-kadrüne
Bir gazel dise ‘aceb mi tab’-ı ‘Âşık ser-kalem
Yoluna baş vireni eylerse ger defter kalem
Eylesün ben bî-ser ü sâmanı ser-defter kalem
Bûy-ı zülfün şemmesin vasf itmek olurdı eger
Mümkin olaydı mürekkeb misk olup ‘anber kalem
Nagme-i mutrib gibi olur sarîri dil-küşâ
Çün gelüp bezm-i beyâna ola râmiş-ger kalem
Küngür-i eyvân-ı vasf-ı zülf-i yâre irmege
Murg olup evrâkdan idinse bâl u per kalem
Ayagun topragına şerh itse ‘Âşık sözini
Tutuşa pûlâd-ı nâme aşına mermer kalem
Nüsha-i ‘ilm ü kemâlüm görme lâyık serverâ
‘Adlün eyyâmında şöyle nâkıs u ebter kalem
Halka erzâka ezel aklâm-ı kur’a salınup
Sehm-i gayb olmış meger hisse bana mahber kalem
Lutf idüp kâtiblerün dîvânına yaz ben kulun
Dime kim divâneye yokdur kalem yazar kalem
Safha-ı âfâka yaza şükr-i lutfun haşre dek
Cism-i zârumda olup her muy ser-tâ-ser kalem
Fakr ile görüp beni yeg görme ehli câhı kim
Ney tururken mu’teber olmadı sîm ü zer kalem
Kandadur ehl-i hevâ vü kanda ehl-i zevk ü fazl
Bir midür insâf idicek nây u ney-şekker kalem
Yirini tutmaz kulunun bin gulâm-ı tîg-zen
Her ne denlü olsa bürrân olmaya hançer kalem
Nitekim olup cihan içinde meşhûr-ı benân
Ola geh ‘irfân-nevâz u geh hüner-perver kalem
Hükmüne ola kalem-rev kişver-i ikbâl ü câh
Emrünün fermân-güzârı tîg ü fermân-ber kalem