Giceler ‘ışk ehlinün dûd-ı siyâhı gibidür
Keh-keşân üstinde anun medd-i âhı gibidür
Güç gören kaşun kemânından sıgınur zülfüne
Mülk-i Rûm-ı hüsnde zıll-ı İlâhî gibidür
Gamze sâhirdür saman altında sular yüridür
Yaşum anun cûyı müjgân berg-i kâhı gibidür
Gözi açuklar gubârın tûtîyâ-yı çeşm ider
Her kim erbâb-ı tarîkün gerd-i râhı gibidür
Sûz-ı Hüsrevden yakar ‘Âşık çerâgı nazmda
Cûr’ayı Câmîden içer kendi Şâhî gibidür