Müfti-zâde Efendi Hazretlerine
Hamdü-li’llâh yine eltâf-ı Hudâ-yı müte’âl
Devha-i ‘ömrüne şâh eyledi bir tâze nihâl
Çarhı batdı güneşün yılduzı düşdi kamerün
Ayun on dördi gibi eyleyeli ‘arz-ı cemâl
Dem urup bâd-ı bahâr-ı kerem-i Kuddûsı
Gül gibi güldi açıldı yine her gonce-i bâl
Bu sürûr ile felek raks ider döne döne
Bu neşât ile cihân oldı yine hurrem-bâl
Şehr-i bâgı tonadup bir yire geldi ezhâr
Oldı ‘âlem ferah u şâdîyile mâl-â-mâl
Gonceler derisine sıgışamaz şevkınden
Yaka çâk eyledi gül ‘âşık-ı şûrîde-misâl
Eyledi mutrib-i bülbül güle karşu âheng
Başladı nâz ile raks itmege her tâze nihâl
Serv hayrân ugut nergis ise kör bengî
Lâle kanzîl kadehin elde tutar pür-mey-i âl
Bir ayag üzre turup hizmet ider serv-i çenâr
Yil yöpük oluban eser savurur bâd-ı şimâl
Su gibi ezber okur bu gazeli murg-i çemen
Akıdur reşkden agzı suyını âb-ı zülâl
Gam-ı ebrun ile inceldi nizâr oldı hilâl
Derd ile kâmeti ham oldı teni za’f ile nâl
Şem’-i tâcın felege atdı meger şevkınden
Güle bakdı yüzine dün gice ol ruhları al
Boynuna saldı vebâlini niçe pâ-mâlün
Zülfünün bendini kim didi sana boynunâ al
Gerçi ki dikkat ile bir kılı kırk itdi hıred
Kimse bu mûy-miyân’eylemedi kılca hayâl
Zerrece kılca dehânıyle miyânı sırrın
Kimse fehm eyleyemez n’itsün ana kîl ile kâl
Mihr kıl encüm-i eşke ki benüm hayfum alur
Müşterî-rây u kamer-tal’at u hûrşîd-hısâl
Nûr-ı çeşm-i fuzelâ nûr-ı riyâz-ı ‘ulemâ
Sadef-i bahr-ı hüner gevher-i asdâf-ı kemâl
Döşedi ayaguna sebz-i çemenden dîbâ
Aldı çünkim haber-i makdemüni bâd-ı şimâl
Olmaga gülşene geldükce ayaguna nisâr
Bir tabakdur gül-i pür-jâle tolu dürr ü le’âl
Rıf’atün tâkına bir pâye sipihr-i nüh-tak
Âsitânunda hilâlün yiridür saff-ı ni’âl
Çarh urur kasr-ı refî’ünde senün çarh-ı felek
Şem’-i hûrşîd ile ey mâh çü fânûs-ı hayâl
Serverâ pîr-i felek nakd-ı nisâb-ı hüsnün
Mâh-ı nevden eline keçkül alup itdi su’âl
Zerrece lutfun olur yıllar ile kâna nevâ
Katrece cûdun olur niçe zemân bahre nevâl
Olmasa ‘ilm-i tefâsîri hadîsün Keşşâf
Kimse kılmazdı Meşârıkla Mesâbîhi hayâl
‘Akl-ı küll cüz’î su’âlünle senün mülzem olur
Mantıkun işidicek ehl-i kelâm olur lâl
Medhini kılma Mutavvel ko sözi Telhîs it
Kimde var bulmaga ol bahr kenârını mecâl
Eb ü ceddüne göre cümle mevâlî-i cihân
Diz çöküp dirler önünde radiya’llâhu Te’âl
Ben nice vasf ideyüm sen gül-i bâg-ı fazlı
Medhüne ‘âciz olup sûsen olupdur çün lâl
Bulamaz medhi fezâsına nihâyet bir kes
İremez çünki o vâdîye gönül peyk-i hayâl
Bâg-ı ‘âlemde müdâm açup elün çün ‘ar’ar
‘İzzet ü devletine eyle du’â her meh ü sâl
Benem ol mihnet-i devrân ile nâlân u zebûn
Benem ol gayret-i akrân ile zâr u pâ-mâl
Dest-i gamdan yakamı kurtaramazın dönüp
Yakama dikilü devlet gibi endûh u melâl
‘Asker-i fakr u felâket beni maglûb itdi
Vaktidür erlik idüp nat’-ı ‘atâya at sal
Gerçi var lutfun umar bende kapunda bin bin
Mustafâ âline rahm eyle binin gör birin al
Merhamet kıl bana ki eller ayaklar oldı
Dest-gîr ol kerem it başun içün gel elüm al
Tîre-baht ola revâ mı kara günli ‘Âşık
Sürh-rû ola sürûr ile kamu zümre-i âl
Gülbün-i nev-resüni eyleye Hak ber-hordâr
Tuta nev-bâveni ter tâze Hudâ-yı müte’âl
‘Ömrüni devletüni ‘izzetüni rıf’atunı
Dem-be-dem rûz-be-rûz artura Allahu Te’âl