Ruhlarun âyînedür bakdukca ehl-i hâl ana
Merdüm-i çeşmün görüp ‘aksin dimişler hâl ana
Alnun üzre hâl san rûhu’l-emîndür sidrede
Zer varaklı kaşlarun olmış murassa’ bâl ana
Zülfüne dil virdigümde gerdenün oldı boyun
Güm idüp girdi vebâle ol vebâli sal ana
Bezm-i mahşerde yazar ancak humârın mest-i ‘ışk
Olur İsrâfîl sûrı nagme-i kavval ana
Atlas-ı çarha baş egmez oldı ‘Âşık dostum
Giydirelden pâdişâh-ı ‘ışk köhne şâl ana