Nesine aldanam dâr-ı dünyânın
Dahi bundan böyle rahat mı kaldı
Tutalım payını vahdethânenin
Şimdikinden gayrı lezzet mi kaldı
Tenden çıkan rûhlar nerye saklandı
Herkes derecesin aldı kaflandı
Usul inceldikçe din zayıfladı
Erkânına doğru millet mi kaldı
Çok İslâm terketti savm-ı salâtı
Bozulur işlemez hacı zekâtı
Yalnız dilde kaldı bir şehâdâtı
Onda ihlâs ile dikkat mi kaldı
Günbegün devr olur bu devr-i cihân
Gelen gider konan göçmekde her an
Kime iylik etse o çıkar düşmân
Bir kimsede helâl nimet mi kaldı
Binde bir varan var ilmin bendine
Cihân tutulmuştur iğvâ fendine
Erken kalkan benim diyer kendine
Âlim ü kâmile rağbet mi kaldı
Cevâbın izhâr et gûş-ı ağyâra
Hevâ-yı hevesle olma tayyâre
Tevârih bin üç yüz otuzdan sonra
Ataya hayr eder evlât mı kaldı
Sümmânî dünyâdan aldın ne şikâr
Eyvâh ömrüm geçti oldu rûzigâr
Dedim ki vahdeti kılam ihyitâr
Bilmem yenilmemiş kısmet mi kaldı