Bir kökte uzanmış sarmaşık gibi
Dökülmüş gerdana saçların güzel
Gözlerin ufukta bir ışık gibi
Kara bulut gibi kaşların güzel
Koynundaki turunç mudur nar mıdır
Adın Huri midir Gülizar mıdır
Gözlerinden akan yağmurlar mıdır
On beş on altı mı yaşların güzel
Afatı devran mı bilmem ki nesin
Bülbül avazın andırır sesin
Seher yeli gibi gelir nefesin
Aşıka bahardır kışların güzel
Her güzel de eda ile salınmaz
Huri misin melek misin bilinmez
Emsalin dünyada azdır bulunmaz
Firdevsi Ala’da eşlerin güzel
Görünce derdimi arttırdın kat kat
Can alıcı gözün sanki bir cellat
Veysel’i kapından eyleme azat
Bana yastık olsun döşlerin güzel