Bunları da Okuyun

    Ölüm Şiiri – Pablo Neruda

    29 Aralık 2021

    Yanılgı Şiiri – Cahit Sıtkı Tarancı

    29 Aralık 2021

    Koşma (Hüsne Mağrur Olma Ey Yüzü Mâhım) Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021

    Piyano Soloları V Şiiri – Akif Kurtuluş

    29 Aralık 2021

    Ellerin Şiiri – Yavuz Bülent Bakiler

    29 Aralık 2021

    Bütün İtfaiyecilerin Derin Uykulara Düştüğü Saat Şiiri – Akgün Akova

    29 Aralık 2021

    Ezber Şiiri – Ali Ayçil

    29 Aralık 2021

    Fuzulî Şiiri – Ahmet Günbaş

    29 Aralık 2021

    Aslan Heykelleri Şiiri – Cemal Süreya

    29 Aralık 2021

    Direnç Çiçeği Şiiri – Adnan Yücel

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Ayten Mutlu»Eksikliği Fazla Bir Harf Şiiri – Ayten Mutlu

    Eksikliği Fazla Bir Harf Şiiri – Ayten Mutlu

    Ayten Mutlu- Ayten Mutlu
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    -I-

    o sen miydin, karanlığa örtülen
    kapının eşiğinde, ufalanan renklerin, saf kokuların
    kayıp geleceklerin saklanmış güneşinde
    dalgaları susmuş bir kıyının iç çekişinde
    şarkısını arayan o erkenci güz?

    senin miydi, solan mavilerin som çeliğinde
    akışkan kumlarında gizli titreşimlerin
    uzun koridorlu bir neşter saatinde
    sessizlikteki sesi bekleyen o yüz?
    (soğuk bir anın en soğuk demirinden
    parçalanmış heykelleri onaracak ustanın ellerinden
    yere düşmüş bir keski
    gibi kederi eğen o yüz?)

    balçığın hilesinde, duvarların sahte yapraklarında
    gerçeğin söylediği bir yalan gibi mağrur
    ve sakın, şiddetli bir yokluk gibi
    sırla ayna arasına sıkışmış o an
    (senin miydi, katı boşluğunda donmuş bir çığlığın
    erken biten zamandan
    emanet bir çocukluk acısı gibi kalan?)

    -II-

    senin miydi, sımsıkı kilitli kapının eşiğinde
    çağrısız bir lütuf gibi üryan
    bekleyen geçiş an’ı,
    (o yalnız an, hani döner ya ayna birdenbire içine
    ve bakar sonsuzca bir an, o sarı iskelede
    ilk kez görürmüş gibi
    kendi yaşamadığı kendi hikâyesine)

    sen miydin, sırça bir çocukluğun alnında
    işleyen o testere, yoksa ben mi, kireçtaşı damarlarında yerin
    söndürülmüş ateşin uçuşan tüyleriyle
    beni bölen bilmediğim harflere?

    yanlış bir uykuya sızan dili gerçeğin
    (ah, işte hayat, o sebepsiz çiçek yatağı)
    yarımış gözyaşlarının, bereketli hasadın
    ellerime uzanan bir elin sesi dökülmüş dili
    karanlığa örtülen kapının eşiğinde
    gölgeye inanmayan kandilin söylediği
    (parçalanmış heykelleri onaracak ustanın
    kitaplarda kurutulan harflerin
    ansızın ölüm olan babamın dili)

    -III-

    babam ki, bir kıyıdan ötekine
    hiçbir zaman varamayan eski ve güzel
    bir köprünün çağın mitralyözüyle
    yıkılan ayakları gibiydi
    (şimendifer saatleri kurdu hep
    atalardan çalarak eskimiş zamanları
    haram yemez, ipek gömlek giyerdi
    ve oynak bir su gibiydi çiftetelli sazların
    sıçrayan tellerinde)
    acılı bir ömrün sevinçleriyle
    onarmayı bildi de birbirinden uzaklaşan çağları
    onarmayı bilemedi kendini

    belki de eksikliği fazla bir harfti babam
    işaretleri çoktan unutulan bir dilin
    hayatın belleğinden yavaş yavaş silinen alfabesinde
    emanet bir at üstünde yaşadı hayatını
    emanet bir ata binip gitti görünmeyene
    (kurumuş bahçelerden toplardı sabahın çiylerini
    akşamın zilleriyle yağmurun çamlarını süslerdi
    kendisinin olmayan kadınları sevdi hep
    imana geldl dedi annem son nefesinde)

    -IV-

    şimdi burda. karanlığa açılan kapının eşiğinde
    o eksik harfi soruyorum alfabelere
    onarmak için içimdeki yıkılmış köprüleri
    yazmak için masalını köklerin. aşıboyalarında
    ve yıldız çitlerinde kanayan
    günübirlik bir ömre

    yarıda kesilen bir çiftetelli hüznüyle
    yırtarak içimdeki şarkıyı
    soruyorum babama; her şey ölümde birikir demiştin bana
    ve hayat yaşansın diye vardır sadece
    dinle ağustos böceklerini
    ve sıcak bir el gibi alnında gezen
    hayatın seslerini, ve unutma, dokunduğu yüzlerde
    yumuşak bir kili yoğurur insan
    ellerindeki toprak
    ancak böyle dönüşebilir güle
    (işte mevsim toprak ve gül, alnımda ipek bir el
    gibi hayat, ne varsa yok, ne yoksa var
    içimdeki görünmeyen gecede
    susmak nedir bilmeden ötüyor hâlâ
    upuzun bir denizin görünmez sahilinde
    seninle dinlediğim ağustosböcekleri)

    -V-

    söyle şimdi, biriken ne, kökleri büyüten o karanlıkta?
    nerede hammaddeyi güle çeviren simya
    nereye, nereye koysam başımı
    kayıyor bir yıldız daha
    yakarak ağzının denizinde kanayan
    ölümsüzlük vaadini

    gidiyorsun, duvara çizilmiş bir pencereden
    kapısını örtmeyi unutmuş bir gezgine
    yolun adını göçebe yazar diyor yasalar
    geri dönmeyişlerin alfabesine
    (ve babası ölen çocuklar hiç büyümez
    gözlerinde taşır sesinden düşen göğü
    sorular biriktirir yağmur yerine
    yağmayı ertelemiş sevgilerin renginde)

    gidiyorsun, içime çizilmiş bir labirenti
    geçerek sönmüş bir kandilin gölgesinde
    kapanırken bir yerde bir pencere
    açılıyor yokluğun kara kapısı
    (gözlerinden kopan o mavi ışık
    hayatı seriyor hâlâ ölüme)

    (Edebiyat ve Eleştiri Dergisi Mart-Nisan 2002 sayısı)

    Ayten Mutlu şiirleri Eksikliği Fazla Bir Harf Şiiri - Ayten Mutlu Eksikliği Fazla Bir Harf Şiiri - Ayten Mutlu şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Yitik Şiiri – Ayten Mutlu

    Sevi Şiiri – Ayten Mutlu

    Son Armağan Şiiri – Ayten Mutlu

    Sen, Düşüm Benim Şiiri – Ayten Mutlu

    Saklambaç Şiiri – Ayten Mutlu

    Rüzgar Şiiri – Ayten Mutlu

    Bunları da Okuyun

    Seyran Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Günaydın Şiiri – Muzaffer Tayyip Uslu

    29 Aralık 2021

    Kim Bilir Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Anneler Günüymüş Şiiri – Ahmet Oktay

    21 Mart 2022
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ali Püsküllüoğlu

    Çember Şiiri – Ali Püsküllüoğlu

    Ali Püsküllüoğlu

    Nasıl olsa bir gün eriye eriye tükenecek Güneş, nasıl olsa düşeceksiniz bir kaldırıma, severken ya…

    Adres Şiiri – Ahmet Günbaş

    29 Aralık 2021

    Mızrak Ve Cüret Şiiri – Ali K. Metin

    29 Aralık 2021

    İki Kalp Şiiri – Cemal Süreya

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    27 Ekim 1945 Şiiri – Nazım Hikmet Ran

    20 Mart 2022

    Yüzünü Aradın Sen Hep Şiiri – Cezmi Ersöz

    28 Aralık 2021

    Hazan Yolu Şiiri – Kemalettin Kamu

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Agah şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ruhsati şiirleri Karacaoğlan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.