-Doğan Ergül için-
-I-
şaşırmayı hâlâ unutmamışım
işte yine ağzımda o acı su
ne zaman öğreneceğim tanrım
her zamansız gidişin
bir yaprağın kalbine olduğunu
yaşamaktan yaralı bir tümce nasıl
şaşırırsa ölümüne sözcüklerinin
öyle şaştım ebedi sandığım sevinçlerin
bitivermesine orta yerinde
gözyaşı kadehi de kırılabilirmiş
acıyınca içinde biriken hayat
unutkan zamanın sırça teninde
bir çıt! sesiyle kırılan bir kalp
şaşarak anlarmış kanadığını şarap
lekeleri dağılırken geceye
-II-
yorgundun, yanıltmak içindi yorgunluğu
sessizce gülümserdin baktığın yere
dağılırken yüzünden siyah bir ışık
o siyah ışığın kırdığı rüzgâr
dindi işte, kederi yazmak için
gözlerinde taşıdığın şiire
susma, o eski yalana sarın ve söyle
sonsuzca açan gülüne aşkın
yağmurda izlerini arayan çöle
anlat
her zamansız gidişin
zamansız bir dönüşün ülkesi olduğunu
çekil şimdi biriktiğin gözyaşı damlasına
hiç bitmeyecek bir yoldan gelen
yağmurun çıplak bir ağaçta unuttuğu
o ıslak yaprağın içinde uyu