işte akşam, tül, bakır ve yas
havada kuş tüyleri, ıssızlık
ay şimdi sularda gizli bir veda
kumdan kalelerine ağlarken çocuk
ruhta köpüklenen o kızıl yara
doğunun akşam faslı bu eprimiş gün
isli lamba, misk kokusu, hüzün
ve siyanür tanrıya diz çöken vaha
çocuk rüyalarında denize benzer kuşlar
kanatsız düşler gibi halkbilgisi hep kırık
çocuk-kuşlar yansıtan buğulu aynalarda
dans bu, fonda garip bir arya
sözcükleri yitiren sesin boğuk tınısı
tül, ıssızlık ve daracık odalarda
anka uçuran ruhun gizemli dansı
akşam işte, araftaki âmâ kuş
halkbilgisi hep zayıf çocuk düşleri
gibi masum ve suçlu darağacında
ah akşam, lirik bir bağbozumu şimdi
yakutun alacada rengini yitirdiği