bir resmim olsun isterdim
seninle birlikte çekilmiş
eski bir nevruz günü niksar’da
önünde ahşap evimizin
annem de olurdu aramızda belki
boş duruyor içimde çerçevesi
ışıklar sönmüş şehrinin
anımsadığım hep acının yüzü
kışlardan sığındığında göğsüne
yolu ıssızca düşen çocukluğum
okşasın isterdim saçlarımı
hüznümü öpüp dağıtsın babam
olmayan o fotoğrafta
korku dağları ardında kaşlarının
gizleyip sevgisini gözlerimden
kırık dökük bırakmasa bir yanımı
bir kez sarılamadığım
o uzak yıldız ışıltısı babam
bir resmin olsun isterdim
yoruldu sonsuz kederlerle
yan yana düşmeyen gölgelerimiz
kanayıp yürürken üstüne karanlığın
çift kollu pirinç bir şamdanda
kendini tüketmeden o iki mum
içimdeki geceye dolunaylar katan
bir resmim olsun isterdim
tozlarını alınca dünün
bugünü gördüm ürperdim birden
yineliyorduk yaşlı oğlumla
aynı yanlışları dün gibi
bulamadım sevgi kütüğümüzde
birlikte bir tek resmimizi