Bunları da Okuyun

    Bak İşte Şiiri – Nurullah Genç

    29 Aralık 2021

    Ömrün Bir Anı Şiiri – Mahmut Temizyürek

    29 Aralık 2021

    Sevgi Bayrak Olursa Evrene Şiiri – Türkan İldeniz

    29 Aralık 2021

    Orada Ağaçlar Nice Ve Çiçekler Nasıl? Şiiri – Cahit Koytak

    29 Aralık 2021

    Arzum Benim Şiiri – Erzurumlu İbrahim Hakkı

    29 Aralık 2021

    Kurt Şiiri – Cemal Süreya

    29 Aralık 2021

    Mayıs Başı Şiiri – Victor Hugo

    29 Aralık 2021

    Her N’ireye Kim İder-isem Nazar Şiiri – Ahmedi

    29 Aralık 2021

    Kaçak Şiiri – Abdülkadir Bulut

    29 Aralık 2021

    Hasbihâl Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    28 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Yabancı Şairler»Bertolt Brecht»Buda’nın Yanan Ev Kıssası Şiiri – Bertolt Brecht

    Buda’nın Yanan Ev Kıssası Şiiri – Bertolt Brecht

    Bertolt Brecht- Bertolt Brecht
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Gotama Buda,
    bağlandığımız hırs çarkını verdi
    ve şunu öğütledi:
    Bırakın bir yana tüm hırslarınızı
    ve girin Nirvana dediğim hiçliğe
    tüm isteklerden arınarak.

    Sonra bir gün öğrenciler ona sordu:
    Neye benzer bu hiçlik üstat?
    Öğütlediğin gibi, bütün hırslarımızı
    hepimiz bir bir atabiliriz bir yana,
    ama söyle bize,
    bu içine girdiğimiz hiçlik
    tüm yaradılışla bütünleşmek gibi bir şey mi acaba?
    Yatarken suyun içinde, bedeniniz ağırlıksız, öğle vakti,
    tembel tembel yatarsınız suda, hiçbir şey düşünmeden hani,
    ya da uyuklar gibisiniz, düzelttiğinizin pek farkında
    olamadan battaniyeyi,
    kendinizden geçerken hızla-
    hiçlik bu tür mutlu bir şey mi acaba,
    tatlı bir hiçlik mi yani,
    yoksa duygusuz, soğuk, boş bir hiçlik mi bu hiçliğin senin?

    Uzun süre sessiz kaldı Buda,
    sonra, umursuz, dedi ki:
    Yanıtı yok sorunuzun.
    Ama onlar gittikten sonra, akşamüstü,
    meyvaları ekmek olan ağacın altında oturuyordu Buda hala,
    ve öbürlerine, soru sormayanlara, anlatıyordu şu öyküyü:
    Geçenlerde bir ev gördüm. Yanıyordu.
    Alevler çatısını yalıyordu evin.
    Yanına vardım, baktım içinde hala insanlar var.
    Açtım kapıyı, seslendim onlara,
    dedim, yanıyor çatı, ve buyurdum,
    haydi, çıkın dışarı çabuk.
    Ama insanlar hiç oralı değil gibiydiler.

    İçlerinden biri, sıcaklık kaşlarını kavurdu kavuracak,
    dışarısının nasıl olduğunu sordu bana,
    dışarda yağmur yağıyor muydu, yağmuyor muydu,
    rüzgar esiyor muydu, esmiyor muydu,
    dışarda bir başka ev var mıydı başlarını sokacak,
    ve buna benzer
    daha bir sürü soru.
    Bir şey demeden ayrıldım ordan.
    Bu evdeki insanlar, dedim, kendi kendime,
    soru sormaktan vazgeçmeden önce yanıp ölmeyi
    hak etmişler.
    Doğrusu, dostlarım, bir insan,
    bastığı yerin ne denli kızdığının farkında değilse
    ve orada durmaktansa, neresi olursa olsun
    başka bir yere gitmek zorunluluğunu duymuyorsa
    söyleyecek hiçbir sözüm yok o insana.
    İşte, Gotama Buda buraya kadar.

    Ama bizler de, artık bundan böyle,
    boyun eğme zaatıyla değil de
    boyun eğmeme zaatıyla ilgilenen bizler de,
    somut öneriler öne sürerek
    etten kemikten işkencecileri alaşağı etsinler diye
    insanlara ders veren bizler de,
    inanıyoruz ki
    yaklaşan bombardıman filoları karşısında parababalarının,
    yok şu sorunu nasıl çözeceğimizi,
    yok şu konuda ne önerdiğimizi,
    ve devrimden sonra,
    biriktirdikleri paraların ve bayramlıklarının ne olacağını
    durup durup soranlara
    fazla bir sözümüz yok söyleyecek.

    Çeviri: A. KADİR – Gülen AKTAŞ

    Bertolt Brecht şiirleri Buda'nın Yanan Ev Kıssası Şiiri - Bertolt Brecht Buda'nın Yanan Ev Kıssası Şiiri - Bertolt Brecht şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Yalnızca Benden Kaçma Yeter Şiiri – Bertolt Brecht

    Veda Şiiri – Bertolt Brecht

    Ulm’lu Terzi Şiiri – Bertolt Brecht

    Zavallı B.b. Şiiri – Bertolt Brecht

    Konuk Şiiri – Bertolt Brecht

    Korsan Jenny Şiiri – Bertolt Brecht

    Bunları da Okuyun

    Vehim Ve Keder Şiiri – Ahmet Oktay

    21 Mart 2022

    Sen Orada Ben Burada Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Ayşegül Şiiri – Akgün Akova

    29 Aralık 2021

    Bana Bunu Yapmayacaktın! Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Adnan Azar

    Notlar Şiiri – Adnan Azar

    Adnan Azar

    I Bakınca pencerenden genzinde duyuyorsun ölümü ve kokusunu kükürtün. Bir pusula kapıda – uzaktaki bir…

    Üstü Gümüş Çullu Kırat’ım Şiiri – Köroğlu

    29 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 184 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Seherde Kalkarsın Niçin Ötersin Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Dîvân-ı İlâhîyât 179 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Dörtlükler Şiiri – Ömer Hayyam

    28 Aralık 2021

    İndirdi Atından Etti Piyade Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Ruhsati şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Karacaoğlan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Agah şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.