çeşme başında kadınlar
aşktan kesilmiş sütten kesilmiş
gümüşün biçimlediği bileklerinde
suya tutmanın hüneri
bitti dediğin yerde bir melanet
-hayır ağlamaktan gözleri fırat-
her birinde bir direnme öyküsü
eleşkirt’ten çıldır’a her biri bir mezar
aralarında uzak akrabaları var
atları ovaya saldım atlar
çocuklar ve kelimeleri
merakımı çıldırtan her uçurumda
mucizesini doğuran bir kadın var
suya girip su çıkıyoruz
kapılardan çeşmelerden odalardan
kira evlerde böyle bağır bağır
saatini düşürmüş çocukluğunu
gibi bağır bağır
yer altı çarşısı gibi içler kalabalık
bilmiyorum kaç adım yürümüşüm
ileri kaç geri kaç adım
parmaklarım saçlarımın arasında
tırnaklarım etimde ve
köşe başında gördesli üç kadın
gördesli iç kadın kim
kim bu böyle yook yook
kalbi kar sesinden okuyan yook yook
gözleri hep giysilerimde
ince yüz hatlarımda bildiklerimde
hayatı zor ediyorum
kökleri havalandınyor bardakları diziyorum
dizi dizi dizilmişler
şu telaşlı terzi şu çırak şu kalfa
köy yolu tutulmuş
akpınar’ da bir kadın aşka yardım ve yataklıktan
ömre avuç açan elleriyle divane
atları içeriye aldım
kanıtları rivayetleri
evin hayatından çekilmiş her arzuda
kusura bulanmış
bir kalp var