çocukluğu uzun, aşkı kısa
içinde şehir ve sokaklar
odalar kadar yer tutar
kar yağardı emirgan’a ağlasa
aşk kırıkları keserdi yüreğini
ahşap çekmeceleri açsa
ceplerinde iğneler
alnında bir tutam saç
kayıyı delerdi sesi
amcam aşık olunca
evin kanatsız kuşuydu amcam
nişanlı güzel yaşıyla
dokunsa çürük nar kokusuna
dedemin gözlerinde yaş
şafakla güz olurdu
üşürdü kalbinde yağmur eskisi –
gül kızlığına soyunsa
ben inceliğini bilir erirdim
o eski şehirleri sever
şiiri aşkla eğitirdi