ey artık çözülen şubat
işte buydu yıktığın at
çağnlı kuş gelecek
kolları kan dili burgaç
arşa çık.ıyoruz semahla
aklannuş bir cezadan düşerken
ölüm dalımıza konmuş
överek bir güzelliği
ve başımızda şiirden bir levha
kir yok
kın yok
leke yok
ve mahremi çiçeklerin
ne güzel açıyor bak
(yoktu yolu olmayanın yakutu
söylemeye çalıştım fakat)
bahçesi kurt sümüklü böcek
sureti kinmiş insanın insana
güle kazınan ruh bilecek
bağışlanmaz o ina t
e s t i hepsi
yuva olup tırtıldan
iğne olup iplikten
sevinsin için o felçli kız
tanrım ona güç ver
ölçsün parmakları
aynadaki zamanı
şiirin rahmi kanser büyütüyor
arş ne yakın ne uzak
sofrası zengin, helvalar
bir kaşık tatlandırıcı
zamana renk katsın
arıtsın suyu içindeki
kıymeti mi ne ki o
aşk boyuma uzun
ömrüme terk
ölüm dalıma konmuş
ölüm ölmek ne güzel
öyle güzel ki acı otları