şairim ben, varlığın evinde oturuyorum,
düzgün ve temiz tutuyorum onu,
her gün silip süpürüyorum,
havalandırıyorum yeni esintilerle.
buna karşılık, Ev Sahibim de
kira almıyor benden.
erken kalkabiliyorum her sabah;
neden mi, çünkü, güneşin doğacağı saate
ben kendim karar verebiliyorum bu evde.
kalkıp önce yıldızları topluyorum
gece ortalığa saçılıp dökülen;
sonra tarlaları suvarmaya gidiyorum,
çayırları biçmeye,
kendi küçük göğümde;
ikindi üzeri, serin gölgeleriyle
perçemlerinizi, yüreklerinizi yalayan.
göçmen kuşlarla dolduruyorum nefesimi,
ve karışıp onların arasına—
alçak uçuşlarla, sizin göklerinizde
kendi küçük kanatlarımı deniyorum
belki takıp peşime bir turna sürüsünü,
bir sözcük katarını,
bir gün geri getirebilirim diye
onlarla birlikte,
çocukluğunuzu, geçmişinizi,
yaşlandıkça alçalan, daralan,
git git mezara benzeyen evlerinize.