Gençtim şiire hevesim vardı
Büyük sözlerden utanmıyordum henüz
Alnım kırış kırıştı daha o yaşta
Bir nalbant çırağı kadar sıkıntılıydım
Atların toynaklarını yonta yonta
Çöl gemileri yapıyordum
Uçan gemiler
Bej üstüne lacivert duygular
Bırakan ruhumda
Yelkenlerine su renginde atlar koşulmuş
İçimizin karanlığından türemiş
Sayısız hayaletin
Mağripli cinlerin isimsiz ifritlerin
Kum üstünde iterek yürüttüğü
Can sıkıntısı ve boğuk neşidelerle yüklü
Sahra gemileri
Kaleleri yıkan
Şehirleri ehramları yutan
Şiir sefineleri…