Kim bilebilir
Evler nerelerden geçer hangi düzlükler
Ay dogarken kararır
Gezdin çarşı pazar
Şurada bir dolunay
Seç al
Bir sıra gümüş bilezik
Küçük küçük halkalar
Genç bir kız durdu şavkında
Hülya dolu bakışlar
Ve bir çocuk bir kaç ihtiyar
Bir çeşme tasından
Aynı teselliden paylaştılar
Ömür doyumlarla ballanmış yine
Toprakla çevrilmiş ayaklar
Bir kamyon geçiyor
Ah ve inleme dolu
Işıldıyorbir an
Şehre bakan bir köylü ağzı
Altın kaplama bir diş ve ölesiye
Şaşkın ve çok derin suskunluğu
Kim bilebilir
Hangi rüzgara eğildi
Kıvrımını çoktan almış bu yaman ezgi
Dolandın büyük camilerin avlusunu
Ağaçlar gözden kaçırıyor türbeleri
Başını eğmiş saklanır gibi
Mezar taşları